Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

172 İcra ve İflâs Hukuku Açısından Ticarî Davalarda Arabulucuya Başvuru Zorunluluğu (TTK m. 5/A) den bağımsız iki talep bulunmamaktadır. Somut olayda, her ne kadar davacı davalı ile aralarında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespitini talep etmişse de esasen diğer talebi olan ödediği bedelin tahsi- line ilişkin talebinin içinde ortaklık ilişkisinin geçerli olmadığının tes- piti talebi de bulunmaktadır. Başka bir ifade ile, davacı sadece ödediği bedelin tahsilini talep etmiş olsaydı da mahkeme bu talep hakkında karar verebilmek için her halde taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi olup olmadığını tespit edecekti. Ancak Yargıtay’ın bu kararın- da esasen üzerinde durulması gereken kısım, dava yığılması halinde Türk Ticaret Kanunu madde 5/A’da yer alan arabulucuya başvuru zorunluluğuna ilişkin hükmün uygulanma şekline yönelik yaptığı tes- pittir. Yargıtay 11’inci Hukuk Dairesi’nin bu görüşü diğer daireler tara- fından da benimsenirse, öncelikli olarak dava yığılması halinde her bir dava bakımından ayrı ayrı yapılan dava şartına ilişkin değerlendirme- nin ortadan kalkmasına neden olacak ve davalardan birisi için dava şartının tam olması halinde, diğer dava şartlarındaki eksiklik dikkate alınmayacaktır. Yaklaşım bu hali ile, dava yığılması halinde her bir davanın maddî olarak birbirinden bağımsız olduğuna ilişkin medeni usul hukuku alanındaki temel prensibi ortadan kaldıracaktır. 77 Diğer taraftan bu yaklaşımın kabulü, arabulucuya başvuru zorunluluğunun bir dava şartı olduğu hallerde, ilgili hükümleri fiilen uygulanamaz hale getirecektir. Zira arabuluculuk yoluna başvurmak istemeyen her davacı, asıl maddî talebinin yanına, arabulucuya başvuru zorunluluğu kapsamında olmayan ve reddedilmesi halinde kendisine ekonomik bir külfet yüklemeyen bir talep eklemek suretiyle arabulucuya başvuru zorunluluğuna ilişkin yasa hükümlerini dolanabilecektir. 77 Doktrinde, objektif dava birleşmesi halinde arabulucuya başvuru zorunluluğu- nun her bir talep bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin bkz.: Ekmekçi/Özekes/Atalı/Seven, s. 192. Aynı yönde bkz.: Tanrıver-Dava Şartı Ara- buluculuk, s. 136; Koçyiğit/Bulur, s. 69. Bu durumda dava şartı olarak arabulu- culuk kapsamında kalan talepler bakımından münferit dava açma zorunluluğu doğacağına ilişkin görüş için bkz.: Tanrıver-Dava Şartı Arabuluculuk, s. 136. Dava şartı arabuluculuk kapsamında kalmayan aralarında bağlantı bulunan diğer ta- lepler bakımından dava açılması durumunda da mahkeme arabuluculuk sürecine konu yapılan taleplerle ilgili ulaşılacak sonucu diğer talepler bakımından bekletici mesele yapabilir. Ekmekçi/Özekes/Atalı/Seven, s. 193.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1