Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı
177 TBB Dergisi 2020 (148) İbrahim ERMENEK/ Betül AZAKLI ARSLAN davası devam ederken de sulh olabilirler. Bu halde, mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun sulhe dair hükümleri çerçevesinde hare- ket eder. Davayı kabul bakımından ise, davayı kabul doğrudan dava- cının netice-i talebine yönelik olduğundan 89 ve iflâs davasının kabulü iflâsın açılması sonucunu doğuracağından, bu davalarda davayı kabul söz konusu olmaz. 90 Davayı kabulün iflâs davasında caiz olmaması- nın nedeni, muvazaalı iflâsların önlenmesi ve iflâsın açılmasına ilişkin inşaî neticenin ancak mahkeme kararı ile ortaya çıkabilmesindendir. Fakat iflâs davasında davayı kabulün caiz olmaması, davalının takip konusu alacağı ödemesine engel değildir. Depo kararı süresi sona erin- ceye kadar davalı yargılamanın her aşamasında takibe konu alacağı ödeyebilir. Bu halde taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık taraf iradesi ile sona ererken, dava mahkeme kararı ile sona ermektedir. Ancak mah- keme her halde davanın reddine karar verecektir. İşaret ettiğimiz gerekçelerle, kanımızca iflâs davasının arabulucu- ya başvuru zorunluluğuna tabi olmamasının ilk nedeni bu dava üze- rinde tarafların tasarruf yetkisinin olmaması değil, Türk Ticaret Kanu- nu madde 5/A’nın lafzı çerçevesinde, davanın konusunun belirli bir miktar paranın veya tazminatın ödenmesine ilişkin olmamasıdır. İkinci olarak iflâs davası ile korunan menfaat dengesi de bu tip davaların arabulucuya başvuru zorunluluğuna tabi olmamasını ge- rektirir. Zira iflâs hukuku alanında üçüncü kişilerin menfaatlerinin korunması gerekliliği icra hukukuna nazaran daha fazla öne çıkmakta ve bu alanda çok taraflı bir menfaat çatışması meydana gelmektedir. 91 Bu çerçevede takip alacaklısı ve borçlusunun ( ya da iflâs davasının ta- inşai hüküm niteliğinde olması ve açılan iflasın sonuçlarının herkese karşı etkili olmasından kaynaklandığına ilişkin görüş için bkz.: M. Serdar Özbek, “İflas Davasının Hukuki Mahiyeti”, AÜHFD, Ankara 2012, C. 61, S. 1, (s. 207-274), s. 264, (Özbek-İflas Davası), Leyla Akyol Aslan, Medeni Usul Hukukunda Davadan Fe- ragat, Yetkin Yayınları, Ankara 2010, s. 312, (Akyol Aslan-Davada Feragat). “İflas hükmü inşai bir karardır. Açılmış olan iflas herkese karşı etkili olup, iflas davasını yürüten alacaklı bu nedenle bu konudaki tasarruf yetkisi ve kuvvetini kaybeder” Yarg. 11 HD, 05.04.1991, 132/2415, bkz.: Yılmaz-İcra Şerh, s. 875. 89 İbrahim Ermenek, Medeni Usul Hukukunda Davayı Kabul, Adalet Yayınevi, An- kara 2009, s. 16, (Ermenek-Davayı Kabul). 90 Ermenek-Davayı Kabul, s.26. 91 İbrahim Ermenek, İflasın Ertelenmesi, Ankara 2010, Adalet Yayınevi, s. 76, (Er- menek-İflasın Ertelenmesi); Nevhis Deren Yıldırım, “İflasın Hukuki Mahiyeti”, İÜHFM, İstanbul 1994, C. LIV, (s. 331-346), s. 343.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1