Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı
178 İcra ve İflâs Hukuku Açısından Ticarî Davalarda Arabulucuya Başvuru Zorunluluğu (TTK m. 5/A) raflarının ) menfaatlerinin dengelenmesinin yanı sıra, diğer alacaklıla- rın, işletmede çalışan işçilerin alacak ve istihdamlarının, iktisadi kamu düzeninin ve teşebbüs özgürlüğünün korunması gibi birçok menfaa- tin de dengelenmesi gerekir. 92 Bu noktada kanun koyucu, iflâs takibi- nin başladığı andan iflâs tasfiyesi sona erinceye kadar işaret ettiğimiz menfaat dengesini koruyabilmek için birçok hükme yer vermiştir ( mu- hafaza tedbiri alınmasına ilişkin hükümler, iflâs talebinin ilanı, iflâsın açıl- masından sonra davadan feragat edilememesi gibi) . Kanun koyucunun iflâs hukukunda gözettiği bu menfaat dengesi de dikkate alındığında, iflâs davası arabulucuya başvuru zorunluluğuna tabi olmamalıdır. 2. İflâsta Sıra Cetveline İtiraz Davası Sıra cetveline itiraz davası İcra ve İflâs Kanunu’nun 235’inci mad- desinde düzenlenmiştir. Alacaklının, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiği iddiası ile iflâs masasına veya alacağının miktar veya sırasına itiraz ettiği alacaklıya karşı asliye ticaret mahkemesinde açtığı dava sıra cetveline itiraz davası olarak nitelendirilir (İİK m. 235/II). Bu davaya uygulamada kayıt kabul davası da denir. Bu dava ile davacı, ya sıra cetveline kabul edilmeyen alacağının sıra cetveline yazılmasını ya da sıra cetvelinin düzeltilmesini talep eder. Dava iflâs masasına kar- şı açıldığında, masa iflâs idaresi tarafından temsil edilir (İİK m. 226/I), ancak iflâs idaresinin, kabul, sulh ve tahkim yetkisi sınırlıdır (İİK m. 226/II). 93 Türk hukuku bakımından hem doktrinde 94 hem de uygulamada, 95 92 Çiftçi, s. 9; Deren Yıldırım, s.343. 93 “İflas idaresinin iki bin liraya kadar olan alacaklardan doğrudan doğruya, “daha ziyade alacaklardan” alacaklılar toplanmasının vereceği yetkiyle sulh olabileceği- ne ve tahkim yapabileceğine ilişkin düzenleme ise masanın borçlu olduğu halleri değil, aksine masanın alacaklı olduğu halleri ifade etmek üzere yasaya konulmuş- tur (İİK m.226/II). Bu nedenle masanın borçlu olduğu hallerde iflas idaresinin bir sulh ve tahkim yetkisi olduğu da düşünülemez. Bu yetkiyi haiz olmayan if- las idaresinin arabuluculukta masayı temsil etmesi ve uzlaşma suretiyle belirle- necek tutarı masaya kaydetmesi de mümkün değildir”, Gaziantep BAM 11. HD, 25.10.2019, 1849/1239, bkz.: www.emsal.uyap.gov.tr , e.t.: 20.03.2020. 94 Tanrıver-Dava Şartı Arabuluculuk, s. 116, dn. 2; Koçyiğit/Bulur, s. 75; Saraç, s. 63. 95 “Masaya kayıt ettirilen (iflas kararından önce doğan) iflas alacağının, iflas idare- since tahkik edilerek kısmen veya tamamen reddi halinde; bu kez, iflas alacaklısı- nın, kayıt ve kabul davası açmadan önce, TTK’n ı n 5/A maddesine dayalı olarak, ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce zorunlu dava şartı kapsamında arabulu-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1