Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

185 TBB Dergisi 2020 (148) İbrahim ERMENEK/ Betül AZAKLI ARSLAN menfaat dengesinin yeniden sağlanmasının amaçlandığı tespiti yapıl- malıdır. Ayrıca, doğrudan doğruya iflâs hallerinden birisinin gerçek- leştiğini tespit eden mahkeme, konkordatonun tamamen feshi kararı ile birlikte kendiliğinden iflâsa tabi borçlunun iflâsının açılmasına da karar vermek zorundadır (İİK m. 308/f-III; m. 308). Bu düzenleme ile kanun koyucu konkordatonun feshine rağmen borçluya karşı cüzi ta- kip yapmak istemeyen alacaklının dahi menfaatini korumuştur. İşaret ettiğimiz gerekçelerle arabulucuya başvuru zorunluluğunun, özünde bir sulh barındıran konkordato müessesesinin amacı ve konkordato- nun feshi davaları ile korunmak istenen menfaat dengesi ile de bağ- daşmadığını söylemek mümkündür. 2. Çekişmeli Alacaklar Hakkında Dava Alacaklarına borçlu tarafından itiraz edilmiş olan alacaklılar kon- kordato tasdik kararının ilânından itibaren bir ay içerisinde borçluya karşı bir alacak davası açabilirler (İİK m. 308/b-I). Söz konusu ala- cak davası, çekişmeli yargıya ilişkin genel hükümlere göre açılır ve taraflarca hazırlanma ilkesi çerçevesinde yürütülüp karara bağlanır. Görevli ve yetkili mahkeme de bu çerçevede tayin edilir. 111 Çekişmeli alacaklar hakkındaki dava, alacağı itiraza uğrayan alacaklı tarafından, bizzat konkordato borçlusuna karşı açılır. Konkordato komiserine yö- netim yetkisi verildiği haller de bu kurala tabidir. Zira bu aşamada konkordato tasdik edilmiş ve konkordato komiserinin görevi sona er- miştir. Konkordatoda, iflâs tasfiyesinden farklı olarak, bildirimde bulu- nulan alacağı kabul edip etmeme yetkisi konkordato komiserine ( iflâs tasfiyesinde iflâs idaresine karşılık olarak ) değil, bizzat borçluya aittir (İİK m. 300). 112 Borçlu bildirilen alacağın tamamına itiraz edebileceği gibi, bir kısmına veya faizine ya da para alacağı dışındaki bir alacağın konkordato masasına bildirilen Türk Lirası karşılığına itiraz edebilir 111 Pekcanıtez/Erdönmez, s. 153; Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes, s. 504; Sarısözen, s. 407 vd.; Öztek/Budak/Tunç Yücel/Kale/Yeşilova, s. 408. Da- vanın asliye ticaret mahkemesinde açılması gerektiği yönünde bkz.: Altay/Eskio- cak, s. 269. 112 Sarısözen, s. 344; Pekcanıtez/Erdönmez, s. 57; Altay/Eskiocak, s. 187; Arslan/ Yılmaz/Taşpınar Ayvaz/Hanağası-İcra, s. 556; Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes, s. 493.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1