Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

188 İcra ve İflâs Hukuku Açısından Ticarî Davalarda Arabulucuya Başvuru Zorunluluğu (TTK m. 5/A) taleplerin de (tespit talebi, inşaî talepler ve icra tazminatı gibi) ara- buluculuk sürecine dâhil edilmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu kapsamda arabuluculuğun bir yargısal faaliyet olmadığı göz ardı edilmektedir. c) Arabulucuya başvuru zorunluluğunun uyuşmazlık konusu üzerinden belirlenmesi, özellikle dava yığılmalarının söz konusu olduğu hallerde veya icra tazminatı gibi salt icra takipleri ile bağ- lantılı olarak ileri sürülebilen bazı taleplerin de bu süreç içerisinde müzakere edilmesini zorunlu kılmaktadır. Tarafların, ihtiyari ara- buluculuk kapsamında (HUAK m. 1) kalan (fakat arabulucuya baş- vuru zorunluluğuna tabi olmayan) bazı uyuşmazlıklar bakımından, arabulucuya başvuru zorunluluğuna tabi uyuşmazlıklarla birlikte müzakereye zorlanması, arabulucuya başvurunun ihtiyari olması ilkesi ile bağdaşmadığı gibi, arabulucuya başvuru zorunluluğuna ilişkin hükmün istisnaî nitelikte olması ile de uyumlu değildir. Zira ihtiyari arabuluculuğun kapsamı, Hukuk Uyuşmazlıklarında Ara- buluculuk Kanunu’nun 1’nci maddesinde, maddî hukuk uyuşmaz- lıkları dikkate alınarak belirlenmiştir. Arabulucuya başvuru zo- runluluğu ise, esasen uyuşmazlık henüz maddî hukuk sahasında olmasına rağmen, açılmamış ve fakat açılacağı belirli olan bir dava konusu üzerinden tanımlanmıştır. Bu durum icra ve iflâs hukuku alanında, öncelikle maddî hukuk alanındaki uyuşmazlığın takip hukukuna yansıması, daha sonra ise, takip hukuku alanındaki bir uyuşmazlığın davaya yansıması şeklinde ortaya çıkmaktadır. 4. İcra ve iflâs hukuku alanı esasen takip yöntemlerinin düzenlen- diği bir hukuk alanıdır. Bu alandaki asıl uyuşmazlığın konusunu takibe konu edilen alacağın ifası oluşturur. İcra ve iflâs hukuku alanında açılan davaların tamamı bu alacağın ifasının gerçekleş- tirilmesi veya ifasının engellenmesi amacı ile açılır. Bu çerçevede söz konusu davaların konusu doğrudan doğruya bir miktar para- nın ödenmesi veya tazminat alacağına ilişkin olmayabilir. Hatta bazen asıl uyuşmazlığın tarafları ile davanın tarafları da birbirin- den farklı kişiler olabilir. Bu davaların amacı dikkate alındığında, asıl uyuşmazlık için bir takip şartı öngörülmemişken, bu uyuş- mazlığın çözümüne hizmet eden davaların açılabilmesi için ara- bulucuya başvuru zorunluluğunun öngörülmüş olması, bu dava- ların amacı ile uyumlu değildir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1