Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

202 Covid-19 Salgını Sebebiyle İcra Takiplerine İlişkin Düzenlemelerin Değerlendirilmesi let sonunda alacaklarına tam olarak kavuşur ve borçlu (iflasa tabi ise) iflas etmekten ve dolayısıyla ekonomik bakımdan yıkılmaktan kurtu- larak, milli ekonomi sistemi içinde, kendisine düşen görevi yapmaya devam edebilir. 9 İcra ve İflas Kanunu m. 330’da fevkalade hallerde tatil başlığı al- tında düzenlenen icra takiplerinin durdurulması sebepleri, kanun koyucu tarafından salgın hastalık, umumi bir musibet veya harp hali şeklinde tahdidi olarak sayılmıştır. Ülkemizde ilk defa uygulanan 330. madde hükmü, takiplerin durdurulması halleri arasında ilk sırada sayılan salgın hastalık nedeniyle gerçekleşmiştir. Maddenin uygulan- masına neden olan salgın hastalık, dünyanın birçok ülkesinde görülen COVID-19 isimli virüsten ismini alan COVID-19 salgın hastalığıdır. Bu salgın hastalık sonucunda dünya üzerinde çok sayıda insan hayatını kaybetmiş olup, Dünya Sağlık Örgütü tarafından bu virüs salgını için 02.03.2020 tarihinde küresel risk seviyesi “yüksekten”, “çok yüksek” seviyesine çıkarılmış, devam eden günlerde salgının devam etmesi üzerine 11.03.2020 tarihinde Pandemi olarak ilan edilmiştir. Dünya ge- nelinde olduğu gibi salgın ülkemizde de görülmüş ve bulaşıcılığı yük- sek olan bu virüs halk sağlığı için önemli bir tehdit oluşturmuştur. Bu bağlamda salgının önlenmesi amacıyla ülke genelinde idari, iktisadi ve hukuki açıdan birçok tedbir alınması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. İş bu gibi kamusal hayatın pek çok alanında sıkıntı doğuran durum- larda göz önünde bulundurularak önce Cumhurbaşkanlığı Kararı ile salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını önlemek amacıyla alınan 9 Baki Kuru, İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, Tamamen Yeniden Yazılmış ve Genişle- tilmiş, 2. Baskı, Ankara-2013, s. 1578; İİK m. 330 hükmü sadece borçluyu koruma- ya yönelik bir hüküm olmayıp aynı zamanda bir sosyal icra hukuku hükmü olup sosyal dayanışma hükmü olarak da değerlendirilmelidir. Bu tür hükümler “sosyal cebrî icra”, “cebrî icranın sosyal uygulaması” veya “koruyucu cebrî icra” şeklinde de ifade edilmektedir. Soruna bu kapsamda bakmak, maddenin amacını bu çerçe- vede değerlendirmek gerekir. Aşağıda belirtilen tüm hususlarda bu amaç dikka- te alınmalı ve yorum buna göre yapılmalıdır. Amaç alacaklı veya borçluya zarar vermek değil, elde olmayan bir sebeple ortaya çıkan durumda tarafların müm- kün olan en az şekilde etkilenmesini sağlamak, zarar görmesinin önüne geçme, bu arada hukukî güvenlik ve istikrarı korumaktır. Bkz. Oğuz Atalay/Muhammet Özekes; 23.03.2020, İcra ve İflâs Kanunu m. 330 Hükmünü Uygulayan Cumhur- başkanlığı Kararı ile İlgili Ortaya Çıkan Bazı Sorular ve Tartışmalara Cevaplar; https://blog.lexpera.com.tr/iik-m330-hukmunu-uygulayan-cumhurbaskanligi- karari/Ayrıntılı bilgi için bkz. Muhammet Özekes, İcra Hukukunda Temel Haklar ve İlkeler, Ankara 2009.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1