Background Image
Previous Page  8 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 8 / 465 Next Page
Page Background

başkan’dan

Sevgili Meslektaşlarım,

Dergimizin bu sayısında öncelikle Ekim-Kasım/2012 tarihlerinde

yapılan Baro seçimleri sonucu yeni seçilen, yeniden seçilen Baro Baş-

kanlarımızı, Yönetim, Disiplin ve Denetleme Kurulu Üyelerimizi kut-

luyor, kendilerine başarılar diliyorum. 

Dergimizin bu sayısında son günlerde ülkemiz gündemine taşı-

narak tartışmaya açılan “kuvvetler ayrılığı ilkesine, üzerinde çalışılan

yen anayasa taslağında yer verilmemesi” yönündeki görüş ve öneriler

hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hepimizin çok iyi bildiği üzere Avrupa’da mutlakiyetçi yönetim-

lerin gerilemesi ile birlikte, devlet gücünün dizginlenmesi ve denet-

lenmesi konusunda yararlanılabilecek teknikleri arama çabaları sonu-

cunda doğan ve modernizmin ürünü olan anayasa kavramının özü;

devletin temel örgütlenmesinden daha çok devlet iktidarının kurallara

bağlanması, birey hak ve özgürlüklerini korumak amacıyla siyasi ik-

tidarın sınırlandırılması ve bu suretle bir yandan birey hak ve özgür-

lükleri yönünden en büyük tehdit ve tehlike olan güç/iktidar temer-

küzünün, yani gücün/ iktidarın bir kişinin, bir kurulun, bir meclisin

veya bir partinin elinde toplanmasının önüne geçilmesi, diğer yandan

siyasal alanda keyfiliğin önlenmesi düşüncesine dayanır.

Aristo’dan, siyasi sistemlerle ilgili görüşünü normatif yargılar-

dan hareketle geliştiren Locke’a ve yine siyasal sistemlere yönelik

önerilerini tamamen deneysel bulgulara dayandıran Montesquieu’a

kadar uzanan oldukça uzun bir tarihsel kesit içinde; anayasal devle-

ti kurumlaştırma yolundaki arayışlara bağlı olarak gelişen, 1776 yı-

lında kabul  edilmekle dünyanın ilk yazılı anayasaları olan Virginia,