Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

191 TBB Dergisi 2018 (138) Orhan EROĞLU Yargıtay, temyizen yapmış olduğu inceleme neticesinde; temyiz olunan karar esas yönünden kanuna uygun ise kararın hukuk kuralla- rına uygunluk gerekçesini göstererek onama; kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdir- de düzelterek onama kararı verir. HMK m. 371’ de belirtilen sebeplerin mevcut olması halinde ise tamamen veya kısmen bozma kararı verir. Yargıtay esastan yapmış olduğu inceleme sonucunda kararı bozarsa, HMK m. 372/1 hükmü gereğince bozma kararı yazı işleri müdürü ta- rafından derhal taraflara tebliğ edilir. Bozma ilamına konu kararı veren ilk derece hâkimi, davanın ta- raflarını duruşmaya davet eder ve bozma veya direnme hususunda beyanlarını alır ve bozmaya uyma veya direnme konusunda karar ve- rir. 71 Öyleyse hâkim kural olarak bu hususta tarafların istekleri ile bağ- vermek zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur”; Y.9.HD ., 16.11.2017, E. 2017/26768, K. 2017/18433. Bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşen usulü kazanılmış hak açısından bakınız; Y.4.HD ., 27.11.2017, E. 2017/3720, K. 2017/7564; “Dosya kapsamından; mahkemece verilen ilk kararı davalının temyiz ettiği ve yerel mahkeme kararının Dairemizce, hakkaniyet indiriminin dava dilekçesinde talep edilen tazminat mik- tarı üzerinden yapılması gerektiği halde bilirkişi raporuyla hesaplanan toplam tazminat miktarı üzerinden yapılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozuldu- ğu anlaşılmaktadır. Dairemiz bozma ilamına yerel mahkemece uyulmasına karar verilmesi ile de bozma kapsamı dışında kalan hakkaniyet indirim oranı yönün- den davalı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur.”; Y.22.HD. , 16.11.2017, E. 2017/43637, K. 2017/225007; Y.22.HD. , 16.11.2017, E. 2017/43638, K. 2017/25009 (www.sinerjimevzuat.com.tr -Erişim tarihi:03.03.2018). 71 Taraflardan birinin duruşmaya gelmemiş olması, gelen tarafın ise bozmaya uyul- masını istemesi halinde, hâkimin resen direnip direnemeyeceği sorunu gündeme gelebilir. Bu konuda YHGK, 27.06.2012, E. 2012/4-179, K. 2012/412; “İşin esasına geçilmeden önce; aleyhine bozma yapılan davalının duruşmaya katılmaması ve davacının bozmaya uyulmasını istemesi karşısında, mahkemenin resen direnip direnemeyeceği ön sorun olarak tartışılmış; duruşmaya gelmeyen tarafın davayı inkâr etmiş sayılacağı, gelen taraf bozma ilamına uyulmasını istese dahi hâkimin bozma kararına karşı direnebileceği oybirliği ile kabul edilmiş ve ön sorun bu şekilde aşılmıştır” demektedir. Hâkim, bozmaya uyma veya direnme hususunda tarafların beyanları ile bağlı değildir. Ancak hâkim, her iki tarafın da bozmaya uymayı talep etmesi halinde, kamu düzenine ilişkin bozma konuları hariç, boz- maya uymak zorundadır. Bu kapsamda duruşmaya taraflardan birinin gelmemiş olması halinde duruşmaya katılmama eylemini davayı inkâr kapsamında değer- lendirmek mümkün değildir. Tarafın iradesi duruşmaya katılmamaktır ki bahsi geçen Yargıtay kararında duruşmaya davalı gelmemiştir. Yani davayı takip mec- buriyeti yoktur. Bu nedenle bozmaya uyma veya direnme konusunda davalının açık beyanının olması gerekmektedir. Bu sorun ise duruşmanın başka bir tarihe ertelenmesi, davalıya davetiye çıkarılarak davetiyeye duruşmaya gelmemesi ha- linde davayı inkâr etmiş sayılacağı hususu ihtar edilmeli ve bu doğrultuda karar

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1