Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

192 Islah ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair ... lı olmayıp, hâkimin takdir hakkı mevcuttur. Ancak bozmanın kamu düzenine ilişkin nedenlerden olmaması halinde, her iki taraf da boz- maya uyulmasını talep etmişse artık mahkeme bozma ilamına uymak zorundadır. 72 İlk derece mahkemesi bozma kararından sonra ya kara- rında direnir ya da bu bozma kararına iradi ve kanuni şekilde uyabi- lir. Bozmaya uyma kararı verilmesi halinde mahkeme, bozma kararı kapsamında inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. 73 Her ne kadar hâkimin kurmuş olduğu ara karardan dönebilmesi mümkün ise de bozmaya ilişkin karar, bu kuralın istisnasıdır. 74 İlk derece mahkemesi, bozma kararına iradi ve kanuni şekilde uyma kararı verdikten sonra, bozma kararında gösterilen şekilde in- celeme, araştırma yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Yargıtay’ ın verilmesi gerektiği kanaatindeyiz. 72 YHGK, 26.03.2008, E. 2008/18-271, K. 2008/272; “Davalı vekilinin bu içerikteki bir bozmaya uyulmasını istemesiyle birlikte (davacı vekili de bozmaya uyulma- sını istemiş olduğundan ve yukarıda açıklanan şekilde bozma gerekçesi kamu düzenine ilişkin bulunmadığından), artık yerel mahkeme bozmaya uymak zorundadır.” (kararara.com -Erişim tarihi:03.01.2018); Aynı yönde bir başka karar YHGK, 26.02.2003, E. 2003/21-170, K. 2003/188. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun çekişmesiz yargıda hâkimin tarafların beyanları ile bağlı olmadığı yönündeki kararı YHGK, 01.02.1995, E. 1994/18-789, K. 1995/37; “çekişmesiz yargıda, dava- nın hasımsız açılması nedeniyle davacının Özel Dairenin bozma kararma uyulma- sını istemesinin davacı yararına usuli kazanılmış hak doğurmayacağım, hâkimin direnme kararı verebileceğini”. (www.kararara.com -Erişim tarihi:03.03.2018). 73 Yargıtay bir kararında; ilk derece mahkemesinin bozmaya karşı direnme kararı vermesine rağmen, fiilen bozmadaki esaslar kapsamında muamele yapmış olma- sını bozmaya uyma şeklinde yorumlamış ve bu kararın Genel Kurul’da değil, boz- ma kararı veren dairede incelenmesi gerektiğini kabul etmiştir ( HGK, 01.01.1952 429/15 kararı, Bilge, s. 587). Ancak bozma kararına karşı uyma ve direnme olmak üzere iki şekilde karar verilmesi gerek kanun gerek içtihatlar ile kabul edilmiştir. Fiili uyma şeklinde bir uygulama mevcut değildir. Kanaatimizce, ilk derece mah- kemesi kararında direndikten sonra yapmış olduğu inceleme neticesinde boz- ma kararının yerinde olduğu kanaatine varmış ve direnme kararından dönme- si mümkün olmadığı için fiilen bozma kapsamında yargılama yapmıştır. Ancak şekli hukuk açısından, ilk derece mahkemesinin direnme kararı vermesi üzerine, kararın genel kurulda incelenmesi gerekirdi. 74 Bilge, s. 588; Tanrıver, s. 980, 981; Aslan/Yılmaz/Taşpınar - Ayvaz, s. 469; Görgün/ Börü/Toraman/Kodakoğlu, s. 713; YHGK, 17.02.2010, E. 2010/9-71, K. 2010/87; “Mahkemece tarafların beyanlarının alınıp bozmaya uyulmasına da karar veril- dikten sonra yapılacak iş; bozma gereklerinin yerine getirilmesi olmalıdır. Zira mahkemece bozmaya uyulması yönünde oluşturulan karar bozma lehine olan taraf yararına usule ilişkin kazanılmış hakkın gerçekleşmesine neden olur. Mah- kemece uyma yönünde verilen karardan dönülerek önceki kararda direnilmesi usulen olanaklı değildir.” (www.sinerjimevzuat.com.tr -Erişim tarihi: 03.03.2018).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1