Türkiye Barolar Birliği Dergisi 160.Sayı

37 TBB Dergisi 2022 (160) Oğuzhan SAPAN / Tuğba ÜNSAL SAPAN olayda bunların sağlanmadığını; suçun niteliği, ilgili kişinin yaşı, aradan geçen sürenin uzunluğu ve ilgilinin mevcut kişilik özellikleri göz önünde bulundurulduğunda verilerin saklanması artık gerekli görülmüyorsa, kişinin kendisiyle ilgili verilerin silinmesi için başvurmasına olanak sağlayan bir hüküm olmadığı ve suçun ciddiyeti ile verilerin süreksiz saklanma ihtiyacının kaynağına dair belirlemede bulunulmamasını Sözleşme’nin 8. maddesinin ihlali niteliğinde görmüştür. IV. MOLEKÜLER GENETİK İNCELEME SONUÇLARININ BAŞKA CEZA YARGILAMALARINDA KULLANILMASI SORUNU Uygulamada, yapılan soruşturma neticesinde olay yerinden elde edilen biyolojik örneklerin moleküler genetik incelemesi sonucunda soruşturmada şüpheli olan kişilerle eşleşme sağlanamaması nedeniyle mevcut şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilerek faili meçhul olarak kalan dosyalarda, daha sonra ilk olaydan bağımsız başka bir olay nedeniyle olayın şüphelisi hakkında vücudundan örnek alınması ile moleküler genetik inceleme yapılması kararı verilmesi ve alınan örneklerin olay yerinden elde edilen biyolojik bulgularla karşılaştırılması neticesinde daha önceki olayda elde edilen DNA profili ile bu olayda şüpheliden alınan örneklere ait DNA profilinin uyum gösterdiği bildirilerek Cumhuriyet savcısına bilgi verildiği ve bu şekilde tespit edilen kişiler hakkında iddianame tanzim edilerek dava açıldığı görülmektedir. Düzenlenen bilirkişi raporlarının sonuç kısmının altında ayrıca izole edilen DNA’ların yok edildiği bildirilip, DNA analiz sonuçlarının CMK m. 80/2’ye istinaden verilecek olan karar kendilerine ulaştırılıncaya kadar “DNA veri arşivinde” kayıt altına alındığının, DNA izolatlarının ise laboratuvarda bir yıl süre ile özel koşullarda muhafaza altına alındığının ifade edildiği gözlemlenmektedir. Yine elde edilen DNA profillerinin, faili belirlenemeyen olaylara ait DNA profilleri ile Yönetmelik m. 14 gereğince imhasına dair karar kendilerine ulaşmayan şahıslara ait DNA profillerinin kayıtlı bulunduğu DNA veri arşivinde mevcut DNA profilleri ile diğer kurumların veri arşivleri arasında karşılıklı sorgulama imkânı sağlayan protokolde taranabileceğinin ayrıca belirtildiği görülmektedir. Buradaki ibareler birkaç açıdan sorunludur. Öncelikle “DNA veri arşivi” oluşturulması ve bu-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1