Türkiye Barolar Birliği Dergisi 166.Sayı

11 TBB Dergisi 2023 (166) Aysun ALTUNKAŞ kullanımı zorlaştırılmaktadır.27 Bununla birlikte uygulamada, içeriği dikkate alındığında niteliği itibariyle aslında af kanunu olan yasal düzenlemelerin isimlerinde “af” ifadesine yer verilmeyip, “şartlı indirim”, “şartla salıverme”, “hükümlülerin salıverilmesi”, “dava ve cezaların indirilmesi” gibi ifadeler kullanılmak ya da gerekçede söz konusu düzenlemenin af olmadığının belirtilmesi suretiyle, Anayasa’nın ifade ettiği nitelikli çoğunluk aranmaksızın ilgili düzenlemelerin yasalaşmasının önünün açılmaya çalışıldığı görülmektedir.28 Nitekim bu usulün izlendiği 21.05.2002 tarih ve 4758 sayılı “23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıvermeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 1. maddesiyle yeniden düzenlenen 4616 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 2. bendinde yer verilen “Müebbet ağır hapis cezasına hükümlü olanların veya şahsî hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilenlerin ya da aldıkları ceza herhangi bir nedenle şahsî hürriyeti bağlayıcı cezaya dönüştürülenlerin tâbi oldukları infaz hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam cezalarından on yıl indirilir. İndirim, verilen her bir ceza için ayrı ayrı değil, toplam ceza üzerinden bir defaya mahsus yapılır. Ancak bir kişinin muhtelif suçlarından dolayı cezaları ayrı ayrı tarihlerde verilmiş olsa bile, bu cezaların toplamı üzerinden yapılacak indirim on yılı geçemez. /Birinci paragraf hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam cezalarından on yıllık indirim yapıldıktan sonra ceza süresi dolmuş olanlar, iyi halli olup olmadıklarına bakılmaksızın ve istemleri olmaksızın derhal; toplam cezaları on yıldan fazla olanlar kalan cezalarını çektikten sonra şartla salıverilirler” düzenlemesi, Anayasa’nın 87. maddesinde aranan nitelikli çoğunluk aranmaksızın kabul edildiği gerekçesiyle Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’nin önüne taşınmıştır. Anayasa Mahkemesi bu iddiayı incelediği davada, öncelikle Anayasa’ya aykırılığı iddia edilen bu düzenlemenin bir “toplu ve şartlı özel af niteliğinde olduğuna” hükmetmiş; kanunun ismiyle bağlı kalmayarak, dava konusu kanun hükmünün niteliği itibariyle af kanunu olmasına rağmen, nitelikli çoğunlukla kabul edilmemesi gerekçesiyle kanunu Anayasa’ya aykırı bularak oybirliğiyle iptaline karar vermiş27 Atila, s. 281; Özbek/Doğan/Bacaksız, s. 754. 28 Bu yolla uygulamada çok adlı ama taşıdığı adlardan hiçbirinin özelliklerini yansıtmayan yasal düzenlemelerin yapıldığına dair bkz. Yalçın Sancar, “23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun’un Hukuksal Niteliği ve Sonuçları”, s. 149. Benzer değerlendirmeler için bkz. Alacakaptan, s. 381.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1