Türkiye Barolar Birliği Dergisi 166.Sayı

45 TBB Dergisi 2023 (166) Aysun ALTUNKAŞ Af kurumu ile karşılaştırılması gereken bir diğer kurum da kişi hakkında hükmedilen ve belli bir süresi iyi halli olarak infaz kurumunda geçirilen hapis cezasının süresinin bir anlamda kısalması sonucunu doğuran ve CGİK’nin 107. maddesinde düzenlenen koşullu salıverilme kurumudur. İlgili düzenleme uyarınca koşullu salıverilmeden yararlanılabilmesi için hükümlünün, kanunda öngörülen süreleri infaz kurumunda ve iyi halli olarak geçirmiş olması aranmaktadır (CGİK m. 107/1, 2, 3, 4, 5). Koşullu salıverilmeden yararlandırılan hükümlü için, infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadar bir denetim süresi öngörülecek, bu süre kapsamında hükümlü kanunda öngörülen yükümlülüklere de tabi tutulabilecektir (CGİK m. 107/6, 7, 8, 9, 10). Bu denetim süresinin yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirilmesi durumunda, kişi hakkında hükmedilen ceza infaz edilmiş sayılacaktır (CGİK m. 107/14). Dolayısıyla hükümlünün infaz kurumunda geçireceği süreleri kısaltması ve kişi hakkındaki mahkûmiyet kararının varlığını devam ettirmesi gibi sonuçları dikkate alındığında koşullu salıverilme, özel affa benzemektedir. Bununla birlikte Anayasa’nın ilgili maddeleri uyarınca özel af ilan etme yetkisi münhasıran TBMM ve Cumhurbaşkanına tanınmışken, hükümlünün koşullu salıverilmesine karar verme yetkisi infaz hakimine aittir (CGİK m. 107/11). Buna göre, hükümlünün koşullu salıverilmesi hakkında ceza infaz kurumu idaresi tarafından hazırlanan gerekçeli rapor, infaz işlemlerinin yapıldığı yer hakimliğine verilecek; infaz hâkimi de bu raporu uygun bulursa hükümlünün koşullu salıverilmesine dosya üzerinden karar verecektir. Bu bağlamda iki kurum arasındaki bir diğer fark kişilerin özel aftan yararlanmaları bakımından infaz kurumunda geçirdikleri süreleri iyi halli olarak geçirmelerinin aranmasının bir zorunluluk olmamasına rağmen; koşullu salıverilmeden yararlanmak bakımından bu durumun kanundan kaynaklanan bir zorunluluk olmasıdır. Hükümlülerin koşullu salıverilmeden yararlandırılmaları bakımından aranan iyi halin nasıl belirleneceği konusundaki düzenleme CGİK m. 89’da yer almaktadır. Buna göre, söz konusu değerlendirme, infaz kurumu idaresi ve gözlem kurulu tarafından, en geç altı ayda bir yapılacak ve bu değerlendirmeler sırasında, infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı iyileştirme ve eğitim-öğretim programları ile spor ve sosyal faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldıkları ser-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1