Türkiye Barolar Birliği Dergisi 166.Sayı

55 TBB Dergisi 2023 (166) Aysun ALTUNKAŞ affın adalete ve kamu yararına hizmet etmesine, bu anlamda eşitlikçi olmasına,151 affa layık olanları kapsamına almasına152 ve TBMM tarafından ilan edilen afların mümkün olduğunca geniş bir uzlaşının ürünü olmasına153 özen gösterilmelidir.154 Bu husus Anayasa Mahkememış sayılacağı ve hukukun hakkın kötüye kullanılmasını korumasının mümkün olmadığına dair bkz. Hafızoğulları/Özen, s. 513. Bu zorunluluğun bulunduğunun tespit edildiği hallerde, af ilan edilip edilmeyeceğinin de uzun süreler sürüncemede bırakılmaması; aksi halde mahkumlar ya da yakınlarının, beklenti içerisine sokulmasının, infaz kurumlarında sorunlara yol açtığı gibi, toplumsal barışı da olumsuz etkilediğine dair tespit ve değerlendirmeler için bkz. Sözüer, s. 252. Benzer tespitler için bkz. Kuzu, s. 257. Benzer değerlendirmeler ve siyasi saiklerle çıkartılan af kanunlarının, siyasi zeka ürünü olarak mı, yoksa hukuk mezarlığında bir mezar taşı olarak mı değerlendirileceğinin zaman içerisinde ama mutlaka ortaya çıkacağına dair tespitler için bkz. Gropengieβer, s. 37 vd. 151 Affın eşitlikçi olduğundan söz edilebilmesi için, af kapsamına giren suç ve cezalar ile af kapsamı dışında kalanlar kıyaslandığında, bu iki grubu birbirinden ayıran belirgin farkların olması ve kapsam dışı bırakılan suç ve ceza grubu açısından bu kapsam dışılığı haklı kılacak objektif nedenlerin bulunması gerektiği yönünde bkz. İnceoğlu, s. 68. Bu noktada eşitlik ilkesine uygun bir düzenleme getirilip getirilmediğinin denetlenmesinde “düzenleme konusu hukuksal ilişkinin doğasına uygunluk” formülünün, bir ölçüt olarak kullanılabileceğine, aksine af kapsamına giren suç ya da cezaların, hangi ölçütler dikkate alınarak belirlendiğinin tespit edilemediği hallerde, ilan edilen afların, “özensiz, ölçütsüz, keyfi ve amaçsız” olarak nitelendirilmesinin mümkün olduğuna dair bkz. Yalçın Sancar, “23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun’un Hukuksal Niteliği ve Sonuçları”, s. 180, 182, 192 vd. Eşitlik ilkesinin, mahkeme huzurunda, kamu hizmetlerine girmede ve devlet tarafından sağlanan imkanlara kavuşmada olmak üzere belirli alanlarda uygulanması söz konusu olup, af ilan etmenin bunların dışında kaldığına, bunun tersini iddia etmenin ilgili af düzenlemelerine yönelik yerindelik denetimi yapılması ve af ilanına yetkili organların takdir alanına müdahale edilmesi anlamına geleceğine yönelik aksi yöndeki değerlendirmeler ve bu değerlendirmeleri destekler Anayasa Mahkemesi kararları için bkz. Armağan, s. 353 vd. Benzer yönde af bir lütuf olduğundan af kapsamına hangi suçların alınacağını belirleme yetkisinin TBMM’ye ait olduğuna dair değerlendirmeler için bkz. Şen, “Türk Ceza Hukuku Yönünden Af”, s. 104 vd. 152 Özek, s. 136; Keyman, s. 22, 23, 39, 149. Benzer tespitler için bkz. Tolga Yıldırım, s. 34; Yalçın Sancar, “23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun’un Hukuksal Niteliği ve Sonuçları”, s. 155 vd. 153 Sözüer, s. 252. Affın, toplumsal uzlaşının ürünü olmasının sağlanabilmesi için af kanunlarının mutlaka referanduma sunulmasını sağlayacak bir sistemin benimsenmesi gerektiği yönünde bkz. Ersan Şen, Başlıksız, içinde; Türk Hukukunda ve Karşılaştırmalı Hukukta Af Sorunu, Ed. Serap Keskin Kiziroğlu, Okan Üniversitesi Yayınları, İstanbul 2011, (99-100), s. 99. 154 Benzer tespitler için bkz. Kocasakal, s. 98. Af yetkisinin hangi hallerde kullanılabileceği konusunda kanunlarda açık düzenleme olmadığından, af yetkisini kullanan makamın bu yetkiyi, adalet, eşitlik ve diğer anayasal ilkelere uygun olarak kullanması; bu doğrultuda suçların işlenme sıklığı, suçun ihlal ettiği değer,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1