Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

48 Sosyal Medya Düzenlemesi İçin Bir Türkiye Denemesi GİRİŞ Günden güne gelişen dijital tabanlı medya araçları gerek insanlar gerek şirketler ve gerekse de devletler tarafından kullanımı kaçınılmaz hale gelen mecralar olagelmiştir. Şöyle ki günümüz dünyasında insanlar kendilerini sosyal medya araçları aracılığı ile ifade etmekte, şirketler tanıtımlarını bu mecralar üzerinden yapmakta ve devletler hem merkezi hem de yerel yönetimler açısından kendilerini ve hizmetlerini bu mecralar üzerinden vatandaşlarıyla paylaşmaktadır. Dolayısıyla sosyal medya artık herkes için bir zorunluluk haline gelmiştir. Sosyal medyanın çekici yanları olduğu kadar herkes için tehlike arz eden yanları da bulunmaktadır. Devletlerin, şirketlerin ve vatandaşların neredeyse tamamının sosyal medya ile bir şekilde yollarının kesiştiği ve sosyal medya kullanmamanın neredeyse imkânsız hale geldiği günümüz dünyasında bu alanın avantajlarını ve dezavantajlarını görmezden gelme lüksüne sahip değiliz. Sosyal medya kavramını günümüzde bu kadar önemli hale getiren durum avantajlarının yanı sıra içerisinde barındırdığı tehlikelerdir. Sosyal medya, daha önce de belirttiğimiz üzere, içerisinde avantajları barındırdığı gibi bireylerin kişilik haklarının yanında, devletlere ve şirketlere yönelik haksız saldırılar için de çok uygun bir zemin hazırlamaktadır. İncelenebilecek konuların kapsamı her ne kadar geniş olsa da yoğunlaşmak açısından bu makalede, yalan haberin ve dezenformasyonun sosyal medya aracılığıyla ne kadar hızlı yayıldığı, zarar verme gücünün ne kadar yüksek ve etkili olduğu çizgisi üzerinden ilerlenecektir. Bu minvalde bu makalede üç bölüm altında incelenen çalışmanın birinci bölümünde; sosyal medyanın tanımı, gelişimi, avantajları-dezavantajları, kolaylıkları, kattıkları, etkileme gücü gibi kavramlar incelenecektir. İkinci bölümünde yalan haber ve dezenformasyonun ne olduğu, sosyal medyanın yalan haber ve dezenformasyonun yayılmasına sağladığı kolaylıklar gündelik hayattan örnekler ile açıklanacaktır. Son olarak üçüncü bölümde ise dünyadaki ve Türkiye’deki uygulamalarıyla beraber nasıl bir denetleme yoluna gidilebileceğinin pratiği yapılacaktır. 1. SOSYAL MEDYA Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “sosyal” kelimesi bir sıfat olmakla beraber toplum bilimi manasına gelmektedir. Bununla beraber “medya” için ise iletişim ortamı ve iletişim araçları tanımları yapıl-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1