

2016 yılı Türkiye İstatistik Kurumu istatistiklerine göre kadınlar
toplam nüfusumuzun %49.8’ini temsil eden bir büyük kitledir. Tür-
kiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak kadınların temel ekonomik
ve sosyal haklar alanında hukuklarının korunması bakımından Cum-
huriyet döneminde önemli adımlar atılmış ve bu alanda büyük mesa-
feler kat edilmiştir. Ancak mevzuat bakımından alınmış bu hakların
hayata geçirilmesi ve özümsenmesi bakımından aynı şeyi söylemek
mümkün değildir.
Kadınların hukuken korunmasına yönelik mevzuatın uygulama-
ya aktarılması alanında ülkemizin başarılı olduğunu söyleyemeyiz.
Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçememiş; kentleşme sürecini
sağlıklı bir şekilde tamamlayamamış bir ülkede yaşamaktayız. Kent-
lerimiz hızlı iç göç sebebiyle adeta bir köy kent haline gelmiş durum-
da. Kalkınmada zihniyet değişimini henüz gerçekleştiremeyen bir
toplumda yaşamaktayız. Sonuçta hızlı iç göçün, ekonomik ve sosyal
gelişmede karşılaşılan sıkıntıların faturasını ülkemizde en fazla ka-
dınlarımız ödemektedir. Kadınlarımızın hayatın bütün alanlarına nü-
fuslarına orantılı bir şekilde katılmalarının sağlanması için kadınlara
yönelik her türlü ayrımcılıkla topyekûn mücadele etmek zorundayız.
sunuş
*
*
10-11Mart 2017 tarihlerinde Türkiye Barolar Birliği ve Gazi Üniversitesi Hukuk Fa-
kültesi işbirliği ile düzenlenen “Uluslararası Kadın ve Hukuk Sempozyumu”nun
açış konuşmasından derlenmiştir.