Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

564 Tasarrufun İptali Davalarında “Tasarrufun İptaline Karar Verilmesi” Konusunda Ortaya Çıkan ... mesi gerektiğini, ayrıca %5 gibi çok düşük bir teminat karşılığında dava konu- su taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulmasının kanuna aykırı olduğunu ” bildirerek “ hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini” istemiştir. Davalı N. 20.10.2016 tarihli “ cevap dilekçesi ”nde özetle; “ davacının gerçek bir alacağı bulunmadığını, diğer davalı R.’nin kardeşi olduğunu, dava- cının kardeşine ne karşılığında bu kadar alacaklı konuma geldiğinin kendisine sorulması gerektiğini, davalı borçludan aldığı taşınmazın parasını ödediğini, ayrıca bu davanın açılması için gereken koşulların oluşmadığını, davalı borçlu R.’nin üzerine kayıtlı taşınmaz varken, parası varken bu davanın açılmaması gerektiğini, kardeşinin kendisinden tamamen uzaklaştığını, kaybettiği taşın- mazları geri alabilmek için alacaklı ile anlaşarak böyle bir danışıklı işe girmiş olabileceğini, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması gerekti- ğini, bu nedenle hakkındaki davanın reddedilmesi gerektiğini ” bildirmiştir. Davalı O. vekili 20.10.2016 tarihli “ cevap dilekçesi ”nde özetle; “ Da- vacı tarafın haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, senet borçlusu hakkında yaptığı takibin kesinleşmemiş olduğunu bu nedenle B. İcra Hukuk Mahkemesi’ndeki dava- nın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, davalı-borçlu R.’nin aciz halinde bulunmadığını, davacı tarafından da dosyaya aciz belgesi sunulmamış oldu- ğunu ve bu davalı hakkında haciz işlemlerinin dahi yapılmamış olduğunu, davanın usulden reddi gerektiğini bu konuda hukuk fakültelerinden görüş alınması gerektiğini, davacının davalı-borçluda gerçek bir alacağının bulun- madığını, davacıya alacağının sebebi, kaynağı, borcun doğumu, hukuki borç ilişkisinin açıklattırılması gerektiğini, davacının gerçekten ‘alacaklı’ sıfatına sahip olup olmadığının ön mesele olarak araştırılması gerektiğini, davacının davalı-borçluya 1.000.000,00 USD kıymetinde hangi malı verdiğinin ken- disine sorulması gerektiğini, davacı ile davalı borçlunun danışıklı hareket edip etmediği hususlarının araştırılması gerektiği, senedin muvazaalı olup olmadığı hususunun da incelenmesi gerektiği, davacı ile diğer senet borçlusu -dava dışı- H.’nin sahibi olduğu yüklenici firma N. LTD. ŞTİ. arasında ticari ilişki bulunduğunu, mahkemece yüzde beş teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasının hatalı olduğunu” bildirerek “ davacı-alacaklıdan istenmiş olan yüzde beş teminatın yüzde on beşe çıkarılmasını, B. İcra Hu- kuk Mahkemesi’nin 20../. esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davacının bu davayı açtığı tarihte, borçlunun aciz halinde olup olmadığının araştırılmasını…vb” belirterek, “açılmış olan davanın reddine karar veril- mesini” istemiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1