Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

350 Yapay Zekâ ve Telif Hakkı işçi olarak kabul edilmesi ve işverenlerin de yapay zekâ ürünlerine “work made for hire” modeli kapsamında sahip olması gerektiği ka- bul edilmelidir. 209 Burada, ortaya çıkan yeni gereksinimleri karşılamak ve çağdaş sosyal değişimleri yansıtmak için işveren ve işçi kavramları- nın yoruma açık bırakılması gerektiği savunulmaktadır. 210 Böylece, her ne kadar yasal olarak işçi, ücret karşılığında bir hizmeti yerine getiren ve işverenin kontrolü altında bulunan kişi olarak tanımlansa da daha esnek bir tanımın göz önünde tutulabileceği ileri sürülmektedir. 211 Bu görüşe göre işveren de göreceli bir yorumla, bir amaca ulaşmak veya bir görevi tamamlamak için başka bir kuruluşun hizmetlerini kullanan biri olarak düşünülebilir. Bir yapay zekâ programcısının veya sahibi- nin de yaratıcı ve yeni ürünler üretmek için yapay zekâyı kullanması durumunda, bu tanım uyarınca işveren sayılması gerektiği ileri sü- rülebilir. 212 Aynı şekilde göreceli bir yorumla, yapay zekânın üretken hizmetleri, programcısı veya sahibi tarafından çalıştırıldığı için yapay zekânın da işçi olarak kabul edilmesi mümkün olmaktadır. 213 Yeni yorumlamalarla yapay zekânın işçi ve programcısı veya sahibinin de işveren olarak kabul edilmesiyle birlikte, yapay zekâ ürünlerinin işçi ürünü kapsamında değerlendirileceği ve en azından “work made for hire” modeli uyarınca yapay zekâ ürünlerine hukuki bir koruma sağlanmış olacağı dile getirilmektedir. 214 Gerçekten de daha önce de değindiğimiz üzere, Amerikan hukukunda “work made for hire” mo- deli uyarınca belli şartlar altında eser sahipliğinin işçilere değil bunları çalıştıranlara ait olduğu kabul edilmektedir. Amerikan doktrinin de ileri sürülen bu görüşün Türk hukukunda da kabul edilebilmesi için öncelikle aynı şekilde işveren ve işçi kavramlarında yeni yorumlama- lara gidilmesi gerekecektir. Şayet bu kavramların geniş olarak yorum- lanması suretiyle yapay zekâlar işçi olarak kabul edilse bile Türk hu- kukunda, işçiler tarafından üretilen eserlerin eser sahipliğinin işçilere ait olduğu ancak sadece mali hakları kullanma yetkisinin çalıştırana ait olabileceği kabul edilmektedir. Bu bağlamda, söz konusu görüşün 209 Hristov, s. 445 vd.; Yanisky-Ravid, s. 707 vd. 210 Hristov, s. 446. 211 Hristov, s. 446. 212 Hristov, s. 446-447. 213 Hristov, s. 447. 214 Hristov, s. 445-447.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1