Türkiye Barolar Birliği Dergisi 142.Sayı

449 TBB Dergisi 2019 (142) Can AZER a. Anayasaya Uygunluk Bakımından Gerçekleştirilen Denetim İyi İdare Yasası’nın 19. maddesi ile, Anayasa’nın 147. maddesinde sayılmamış olan düzenleyici işlemlerin de anayasaya uygunluk bakı- mından denetlenebilmelerinin önü açılmıştır. Daha önce de ifade edil- diği üzere, bu düzenleyici işlemler 147. maddede sayılmadıklarından hareketle Anayasa Mahkemesi’nce, YİM’in geliştirdiği yorum nede- niyle de YİM tarafından denetlenememekteydiler. 19. maddenin yürürlüğe girmesinden önce yine yukarıda ifade edildiği üzere; 147. maddede sayılmayan düzenleyici işlemlerin Ana- yasaya uygunluk denetimi (YİM bu başvuruları kabul etmediği için) ancak 148. maddeden hareketle itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesi’nce yapılabiliyordu. Bunun için de, düzenleyici işlemde hareketle yapılan birel işleme karşı açılan davada, düzenleyici işlem aleyhine Anayasa- ya aykırılık itirazında bulunulması gerekmekteydi. Kısacası, her dü- zenleyici işlem için her durumda devreye girmesi çok da mümkün ol- mayan bir yöntemdi. 19. maddenin yürürlüğe girmesi ile birlikte, 147. maddede sayılmayan düzenleyici işlemlerin gerek yasalara gerekse de anayasaya aykırılığının doğrudan iptal davası yoluyla YİM tarafından incelenebilmesinin önü açılmıştır. Dolayısıyla hukuk devleti ve bunun en önemli unsurlarından olan idarenin yargısal denetiminin düzen- leyici işlemler kısmında yer alan eksikliğin bu manada giderildiğini söylemek mümkündür. Ancak, bu durumda da ortaya başka bazı anomaliler çıkmıştır. Şöyle ki; 147. maddede sayılanların (kararname, tüzük ve yönetmelik) dışında kalan bir düzenleyici işlemden hareketle yapılan birel işleme karşı YİM’de açılmış olan bir davada, düzenleyici işlemin anayasaya aykırılığı ileri sürüldüğünde, mahkeme önünde görmekte olduğu da- vayı geri bırakıp düzenleyici işlemi Anayasa Mahkemesine gönder- mekte ve Anayasa Mahkemesi’nin konuyla ilgili vereceği kararı bek- lemektedir. Ancak, aynı düzenleyici işleme karşı İyi İdare Yasası’nın 19. maddesinden hareketle Anayasa aykırılık iddiasıyla YİM’de doğ- rudan doğruya bir iptal davası açıldığında ise YİM kendisi bu dava- ya bakmaktadır ki bu, anomaliliği fazlasıyla ortaya koymaya yetmek- tedir. Diğer bir deyişle, kanun koyucu YİM’in düzenleyici işlemlerin denetlenmesine dair takındığı “negatif” tutumu ortadan kaldırmak maksadıyla iyi niyetli bir hüküm öngörmüştür. Ancak bu durum, aynı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1