Türkiye Barolar Birliği Dergisi 160.Sayı

127 TBB Dergisi 2022 (160) Aynur AYDIN / Y. Özhan TÜRKER turizm amaçlı yatırımlara tahsisinin ancak kamu yararı bulunması ve zorunluluk hallerinde mümkün olabileceği vurgulanmış ve sözü edilen itiraz konusu kanun kurallarının zorunluluk ya da kaçınılmazlık ölçütlerine yer vermediği sonucuna varılarak iptallerine karar verilmiştir. Orman alanlarının turizm faaliyetlerine tahsis edilmesine ilişkin usul ve esasları düzenleyen 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu hükümlerinin, Anayasa Mahkemesi’nin 2007 tarihli kararıyla iptali sonucu oluşan kanuni boşluk, bir yıl aradan sonra 5761 sayılı “Turizmi Teşvik Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un yürürlüğe girmesi ile doldurulmuştur. 5761 sayılı Kanun’da ilk olarak Çevre ve Orman Bakanlığınca Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edilecek orman alanlarının nitelikleri belirlenmiş; bu niteliklere uygun olmak koşuluyla tahsis edilecek orman alanının büyüklüğü, yapılaşma oranı, tahsis için öngörülen turizm çeşitleri ve tahsis sürecinde yatırımcının sorumluluğu ve Bakanlığın tasarrufuna geçen taşınmazların yatırımcılara tahsis usul ve esasları ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yetkileri belirlenmiştir. Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten bu yana yapılan tartışmalar; Anayasa Mahkemesi’nin Orman Kanunu’nun 17. maddesini iptal eden 2002 tarihli ve 2634 sayılı Kanun’un 8. maddesini “ormanlar” yönünden iptal eden 2007 tarihli kararlarında yer alan temel iptal gerekçelerinde belirtilen aykırılıkların ortadan kalkıp kalkmadığı noktasında yoğunlaşmıştır. Kanun tekrar Anayasa Mahkemesi önüne gelmiş, Mahkeme bu kez yapılan düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olmadığına karar vermiştir.1 Anayasa Mahkemesi’nin oy çokluğu ile alınan bu kararından tam 10 yıl sonra orman alanlarının turizme tahsisi konusunda değişiklikler getiren 7334 sayılı “Turizmi Teşvik Kanunu ile bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”2 yürürlüğe girmiş ve bu Kanun ile de tartışmalar tekrar gündeme gelmiştir. Bu Kanun, yine benzer şekilde Anayasa Mahkemesi önüne getirilmiş ve konu ile ilgili karar beklenmektedir. Daha önceki kararların da ışığında Anayasa Mahkemesi önünde gerçekleşecek yargılama süreci de bu makalede tartışılmıştır. 1 Anayasa Mahkemesi Kararı 10.03.2011 tarih, E. 2008/51 K. 2011/46 2 8 Temmuz 2021 tarih ve 31551sayılı Kanun

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1