Türkiye Barolar Birliği Dergisi 160.Sayı

18 Moleküler Genetik İncelemeler ve Bu İncelemeler ile Elde Edilen Verilerin Başka Ceza ... incelemenin yalnızca soybağının veya elde edilen bulgunun şüpheliye, sanığa ya da mağdura aidiyetinin tespiti için yapılabileceğini düzenleme altına almıştır. Buna göre olay yerinden elde edilen biyolojik örnek ile karşılaştırılacak örnek bulunmaması halinde, tek başına moleküler genetik incelemesi yapılması mümkün olmadığından moleküler genetik inceleme yapılmasına dair hâkim kararı verilmesi de mümkün değildir.46 Yani CMK, mehaz Alman Ceza Muhakemesi Kanunu § 81g47 moleküler genetik incelemeye tabi tutulabileceği yönündeki belirleme karşısında bu görüşe katılamıyoruz. Nitekim Kanun, m. 75 ve 76’daki işlemlerle temin edilen delile örnek, olay yerinden temin edilen delile de bulgu olarak işaret etmektedir. Yenisey/Nuhoğlu bu materyaller üzerinde moleküler genetik inceleme yapılması için CMK m. 78/2 delaletiyle ve m. 79/1 gereğince karar verilmesi gerektiğini ifade etmekteyse de CMK m. 79/1 gereğince hâkim kararı verilmesindeki zorunluluk bunların beden parçası olmasından değil; şüpheli, sanık ya da mağdurdan elde edilen örnek ile bu materyal üzerinde karşılaştırma yapılmasının hâkim kararına tabi tutulmasından kaynaklanmaktadır. (Bkz. Yenisey/Nuhoğlu, s. 680, 681) 46 Aynı yönde bkz. Atalay, s. 142, Altaş, s. 93. Ancak Yargıtay 6. Ceza Dairesi, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın CMK m. 78 gereğince müştekiden alınan biyolojik örnekler üzerinde şüphelinin kimliğinin tespiti ve daha önceki olaylarda elde edilen ve muhafaza edilen DNA örnekleri ile karşılaştırma yapılarak aidiyetinin belirlenmesi amacıyla moleküler genetik inceleme yapılması talebinin CMK m. 80 uyarınca gizlilik ilkesi gereğince reddine dair kararı hukuka aykırı bulmuştur. (Yargıtay 6. CD. 18.03.2013 tarih ve 2013/2793 E., 2013/5134 K.) 47 Alman Ceza Muhakemesi Kanunu’nun DNA Kimliklendirmesi başlıklı § 81g hükmüne göre, önemli bir suçtan veya cinsel dokunulmazlığa karşı bir suçtan şüpheleniliyorsa ve atılı suçun türü veya icrası, sanığın kişiliği ya da diğer bulgular ağır cezayı gerektiren bir suç için gelecekte kendisine karşı ceza yargılaması yapılmasının gerekeceğini varsaymak için nedenler sunuyorsa, gelecekteki ceza yargılamalarına esas olmak üzere o olaydaki şüphelinin kimliğini belirlemek için vücut hücreleri alınabilir ve bunlar kişinin DNA profilini ve cinsiyetini belirlemek için moleküler genetik olarak incelenebilir. (Özbek, s. 65 vd.; Wolters, s. 40) Eğer kişi suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş ise bu durumda belirtilen suçlardan olmasa da aynı şekilde işlem yapılabilmesi mümkündür. (Wolters, s. 40) Hükmün ikinci fıkrasına göre, alınan vücut hücreleri sadece birinci fıkradaki amaçlar için kullanılabilir ve toplanan vücut hücreleri bu amaç için artık gerekli olmadığı halde derhal imha edilir. Hükmün üçüncü fıkrasında şüphelinin yazılı rızası alınarak vücut hücrelerinin alınabileceği belirtilmiştir. Rıza bulunmayan hallerde mahkeme kararı aranır, ancak gecikmesinde sakınca görülen hallerde ise Cumhuriyet savcılığı ve savcılığa bağlı soruşturma görevlileri tarafından karar verilebilir. Şüphelinin yazılı rızası olmayan durumlarda moleküler genetik inceleme yapılacak ise buna dair karar sadece mahkemece verilir. Bu kararda gelecekte şüpheli aleyhine ceza yargılaması yapılması gerekeceğini varsaymak için sebeplerle mevcut bulgular ve koşulların değerlendirilmesi gereklidir. (Wolters, s. 41) Şüphelinin yazılı rızası ile işlem yapılacak ise, kişi toplanacak verilerin hangi amaçla kullanılacağı konusunda bilgilendirilir. Dördüncü fıkrada ise ayrıca hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkûm olmuş veya akıl hastalığı, yaş ya da kusur yeteneğini ortadan kaldıran haller nedeniyle haklarında ceza verilemeyen kişilere dair verilerin adli sicil kaydından silinmemiş olanlarının aynı amaçlarla kullanılabileceği hüküm altına alın-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1