Türkiye Barolar Birliği Dergisi 160.Sayı

21 TBB Dergisi 2022 (160) Oğuzhan SAPAN / Tuğba ÜNSAL SAPAN Şüpheli, sanık ya da diğer kişilerin bedenleri üzerinde yapılacak muayeneler, vücutlarından örnek alınması, alınan örneklerin moleküler genetik incelemeye tabi tutulması ve elde edilen verilerin saklanmasına dair işlemler Anayasa m. 17’deki kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına51, ayrıca m. 20’deki özel hayatına saygı gösterilmesi hakkına müdahale teşkil etmektedir. Yapılacak işlemlerin hukuka uygunluğu belirtilen hakların Anayasa’da öngörülen sınırlama sebeplerine bağlı olarak, kanunla belirlenmiş usuller dâhilinde, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olarak yapılmasına bağlıdır (Anayasa m. 13). AİHS m. 3’te de hiç kimsenin işkence veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muameleye veya cezaya tabi tutulamayacağı belirtildikten sonra, m. 8’de de kişilerin özel hayatlarına saygı hakkı düzenlenmiş ve bu hakkın kullanılmasına ancak kanunla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda sınırlama getirilebileceği düzenleme altına alınmıştır. Modern ceza muhakemesi hukukunda gelinen noktada, maddi gerçeğe ulaşmak için uygulanması gerekli koruma tedbirlerinin doğasında belli bir zorlamanın mevcut olduğu, ancak bu zorlamanın insan haklarına en az müdahale edecek şekilde olması gerektiği kabul edilmektedir. Bu bağlamda şüpheli, sanık ya da diğer kişilerin işlenen suçlarla ilgili delil elde edilebilmesi için vücutlarına yapılan bu müdahalelerin rızalarına aykırı şekilde yapılıp yapılamayacağı tartışma konusu olmuştur. CMK’da bu konuda bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de Yönetmelik m. 18’te kişilerin yapılacak işleme rıza göstermemeleri halinde kararın yerine getirilmesi için ilgilinin muayenesini 51 Anayasa Mahkemesi, özel hayat alanına dâhil olan tüm hukuksal çıkarların Sözleşme’nin 8. maddesi kapsamında güvence altına alınmakla birlikte söz konusu hukuksal çıkarların Anayasa’nın farklı maddelerinin koruma alanına girdiğini, Anayasa m. 17/1’de yer verilen kişinin maddi ve manevi varlığı koruma ve geliştirme hakkının, AİHS m. 8 çerçevesinde özel yaşama saygı hakkı kapsamında güvence altına alınan fiziksel ve ruhsal bütünlük hakkı ile bireyin kendisini gerçekleştirme ve kendisine ilişkin kararlar alabilme hakkına karşılık geldiğini ifade etmektedir. (AYM, B.P.O. [Genel Kurul], 27/03/2019, B. No: 2015/19012, § 47.)

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1