Türkiye Barolar Birliği Dergisi 166.Sayı

34 Türk Ceza Hukukunda Af nin cezaya katlanmasının beklenmesinin kamu vicdanında yaratacağı rahatsızlık olduğu dikkate alındığında, adli para cezası yerine süreklilik arz eden başka yaptırımlara hükmedilmesinin maddenin getiriliş amacına uygun olmadığı düşünülmektedir. Yine güvenlik tedbirlerinin, kişinin tehlikelilik hali esas alınarak uygulanabilecek yaptırımlar olduğu dikkate alındığında, sürekli hastalığı, sakatlığı olan veya kocamış bir kişinin toplum için bir tehlike yaratmasındaki güçlük nedeniyle kişi hakkındaki hapis cezasının güvenlik tedbirine çevrilmesinin, maddenin getiriliş amacına uygun olmayacağı açıktır. Dolayısıyla bütün bu açıklamalar doğrultusunda kanunilik ilkesinin sonucu ve hukuk devletinin gereği olarak, TCK m. 65/2’nin, Anayasa’da kaynağını bulan özel af ilan etme yetkisinin uygulanma esaslarını belirleyen yasal düzenleme niteliğinde olduğu, bu doğrultuda Cumhurbaşkanının cezayı çevirmek suretiyle hafifletmek şeklindeki özel af ilanı yetkisini, yasa koyucunun belirlediği sınırlar içerisinde hapis cezasını adli para cezasına çevirmek suretiyle kullanması gerektiği düşünülmektedir.88 Bu başlık altında son olarak şu husus ifade edilmelidir ki, özel af kapsamında çektirilmesine son verilmesi, kısaltılması ya da çevrilmesi mümkün olan tek yaptırım türü hapis cezası olmakla birlikte, bu hapis cezasının mutlaka infaz kurumunda çektiriliyor olması zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu doğrultuda konutta infazına karar verilen hapis cezasını kapsamına alan bir özel af ilan edilmesi de mümkündür.89 Gerçekten de kişi hapis cezasını konutunda çekiyor olsa dahi, sürekli hastalığının, sakatlığının olması gibi durumlarda, kişinin hastane ya da doktor kontrolü gibi gerekçelerle sık sık konutundan çıkma ihtiyacının doğacağı açıktır. İnfaz kurumunda çektirilmeyen hapis cezaları bakımından özel af ilan etme yetkisinin, ancak bu gibi istisnai durumlarla sınırlı olmak kaydıyla tanınmasının, kurumun amacına uygun olacağı düşünülmektedir. 88 Cezanın çevrilebileceği yaptırım türünün mutlaka kanunda öngörülmüş yaptırım türlerinden biri olması gerektiği; aksi halde yasama organının yetkilerinin ve cezaların kanuniliği ilkesinin ihlal edilmiş olacağına yönelik değerlendirmeler için bkz. Keyman, s. 68. 89 Bu yönde Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilen özel af örneği olarak bkz. Cumhurbaşkanlığının 19.08.2008 tarih ve 2008/49 sayılı Kararı, RG 20.08.2008, No: 26973.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1