Türkiye Barolar Birliği Dergisi 166.Sayı

48 Türk Ceza Hukukunda Af Şikâyetten vazgeçme ile genel af arasındaki bir diğer fark, kurumların sirayeti noktasında karşımıza çıkmaktadır. Zira iştirak halinde işlenen suçlarda şeriklerden biri için şikâyetten vazgeçme, diğerlerini de etkilerken (TCK m. 73/5) yani onlar hakkında açılan ceza davalarının da düşmesi sonucunu doğururken; genel affın suçlar karşılığında hükmedilen cezaların ağırlığı dikkate alınarak ilan edilmesi durumunda olduğu gibi, iştirak halinde işlenen suçlarda şeriklerden sadece bir kısmı bakımından etki doğurması da mümkündür.121 Bu bağlamda şu husus da ifade edilmelidir ki, şikâyetten vazgeçme ancak hakkında şikâyetten vazgeçilen kişinin bunu kabul etmesine bağlı olarak sonuç doğuracaktır (TCK m. 73/6). Oysa affın mecburiliğinin sonucu olarak genel af bakımından kural, genel affın etkisinin şüpheli veya sanığın kabulüne bağlı olmamasıdır. Bununla birlikte istisnai olarak ilgili genel af kanununda bunun aksine hükümlerin getirilmesi ve sadece affı kabul eden şüpheli veya sanıkların bu af kanunundan yararlanacaklarının hüküm altına alınabilmesi de mümkündür.122 Zira kişiler, af kanunundan yararlanmaktansa haklarındaki ceza yargılamasına devam edilerek masumiyetlerinin mahkeme kararıyla ortaya konulmasını da tercih edebilirler.123 Bununla birlikte kişilerin, haklarında kurulmuş ve kesinleşmiş olan bir cezayı çekmekte menfaatlerinin bulunduğundan ya da kazanılmış haklarının olduğundan söz edilemeyeceğinden, kesinleşmiş mahkumiyet kararlarını kapsamına alan genel af kanunları bakımından hükümlülerin bu affı reddetme imkanları bulunmamaktadır.124 121 Sözüer, s. 234. 122 Keyman, s. 13; Sözüer, s. 234. 123 Bir kişinin suçu işleyip işlemediği mahkeme kararıyla sabit olmadan aftan yararlandırılmasının çelişki teşkil ettiğine dair bkz. Zafer, s. 723. Kişinin aftan yararlanmamayı tercih etmesi durumunda açıklanan iradenin sadece aftan yararlanmamayı tercih eden kişi bakımından etkili olacağı, diğer şeriklerin durumunun bu irade açıklamasından etkilenmeyeceği; yine kişi aftan yararlanmamayı tercih ettiğini açıkladıktan sonra bu fikrinden vazgeçebilmesinin ve aftan yararlanmayı talep edebilmesinin mümkün olduğuna dair bkz. Dönmezer/Erman, Cilt:III, s. 219. 124 Keyman, s. 46 vd., 150. Aynı yönde bkz. Centel/Zafer/Çakmut, s. 773; Toroslu/ Toroslu, s. 501. Benzer tespitler için bkz. Zafer, s. 723.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1