Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

65 TBB Dergisi 2023 (167) Kadir YILDIZ bu devlet ve kuruluşlar sosyal medya şirketlerinin ulaştığı ekonomik ve siyasi güçten dolayı sosyal medya ile ilgili düzenlemeleri tam anlamıyla yasal bir zemine oturtma ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu amaçla her ülke kendi kültürel ve sosyolojik yapısına göre düzenlemeler yapma yoluna gitmiştir. Bazı ülkeler bu düzenlemeleri sansür ve zorlama derecesine getirecek şekilde genişletirken bazıları daha esnek davranmış diğer üçüncü grup ise neredeyse hiç karışmamayı tercih etmiştir. Bu ayrışmanın temel sebebi ise düşünceyi ifade etme ve özgürce yayma hakkını ihlal etme endişesidir. Bu kısımda konuyu dağıtmamak açısından ülkelerin ve kuruluşların tarihsel bağlamda uyguladığı yasaları ayrıntılı bir şekilde incelemek yerine sosyal medyayı düzenleme düşüncesi üzerine kurulu yasaları incelenecektir. Bu yasalardan Türkiye özelinde en çok tanınanı Almanya’da uygulanan Ağ Yaptırım Yasası (Network Enforcement Act) diğer adıyla NetzDG yasasıdır. Bu yasanın Türkiye’de yapılmak istenen sosyal medya kanununa ilham verdiği söylenmektedir. Yine konu bütünlüğü açısından makalemizde yasayı hüküm bazında inceleme yoluna gidilmeyecektir. Hangi konuların yaptırıma bağlandığı ve nasıl denetleneceği konumuz açısından önem arz etmektedir. Öncelikle internette nefret söylemi ve yasa dışı sosyal medya paylaşımlarını konu edinen kanun, ilgili paylaşımın 24 saat içinde kaldırılmasını aksi takdirde para cezası uygulanacağını ifade etmektedir.43 Ayrıca Alman Sosyal Medya Kanunu Bölüm 1’de kanunun kapsamı açıklanırken sosyal ağ kullanıcılarına yaptırım uygulamak için 2 milyon kullanıcı sınırı getirilmiştir. Yani 2 milyondan az kullanıcılı sosyal medya şirketleri yasanın bildirme yükümlülüğü ve yasa dışı içerikle ilgili şikâyetlerin ele alınması açısından muaf tutulmaktadır.44 Özellikle üye sayıları bazı ülkelerin nüfusunu geçen sosyal medya kurumlarının bu şekilde direkt hedef alınması kanunun net olması açısından önem arz etmektedir. Böylece hem hangi sosyal medya platformlarının büyük bir infial yaratabileceği kanun koyucu tarafından muhataplarını uyaracak şekilde netleştirilmekte hem de fikir özgürlüğüne zarar vereceği düşün43 Taylan Gülaslan, “Sosyal Medya Güncel Tartışmalar: Sosyal Medyanın Kontrolü & Medya Hizmet Ve Gizlilik Sözleşmeleri & Yerli Ve Milli Sosyal Medya”, Uluslararası Yönetim Akademisi Dergisi, 2021, C. 4, S. 1, s.5. 44 Sena Kontoğlu, “Alman Sosyal Medya Kanunu”, Küresel Bakış Çeviri Hukuk Dergisi, 2018,C. 8, S. 24, s. 143.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1