

TBB Dergisi 2016 (116)
Mehmet Zülfü ÖNER
87
tanımı yapılmamıştır
2
. Uzun bir geçmişe sahip olmakla birlikte, nefret
suçlarının yasalaştırma anlamında yeni bir suç tipi olması, çok değişik
saik veya nedenlerle işlenmesi kavramsal olarak suçun tanımlanması-
nı zorlaştırmaktadır
3
.
Nefret suçlarına ilişkin çağdaş yasalaştırma faaliyetlerinin tarih-
sel olarak ırk, etnisite, din ve inanç ile bağlantılı olarak ortaya çıktığı,
daha sonra cinsel yönelim (lezbiyen, eşcinsel, biseksüel ve transek-
süel), engellilik, yaş, cinsiyet gibi saiklerle işlenen suçların yasalarda
yer almaya başladığı görülmektedir
4
. Irk, din, etnisite, cinsel tercih,
cinsiyet ve benzeri nedenlerle işlenen suçların tarihi çok eskilere da-
yanmakla birlikte, özellikle 1960 ve 1970’li yıllardan itibaren siyah ırk
mensuplarına, kadınlara ve cinsel yönelimleri farklı olanlara (lezbi-
yen, eşcinsel, biseksüel ve transeksüel) karşı önyargı, düşmanlık ve
nefret nedeniyle işlenen suçlardaki artış ile birlikte ‘nefret suçu’ kavra-
2
Bkz. Nathan Hall, Hate Crime, New York, Routledge, 2013, s.1 vd.; Valerie
Jenness and Ryken Grattet, Making Hate a Crime, From Social Movement to Law
Enforcement, American Sociological Association’s Rose Series in Sociology, 2004,
s.17.; Mark Austin Walters, ‘‘A General Theories of Hate Crime? Strain, Doing
Difference and Self Control’’, Critical Criminology, Vol. 19, Issue 4, November
2011, s.313-330.
3
Kriminolojik anlamda bu suçlar ve failleri için geliştirilen teoriler ve değer-
lendirme için bkz. Walters, 2011, s.313 vd. Walters bu suçların tanımı, doğası
ve içeriği konusunda iki krimolojik teorinin ön plana çıktığını söylemektedir.
Walters’e göre teorilerden birincisi Merton’un ezilmişlik teorisi (strain theory)
diğeri ise Perry’nin (structured action theory of ‘doing difference’) farklılık teori-
sidir. İlk teori kapitalist toplumda gelir, eğitim ve bireysel yetenekler arasında
eşitsizlik ve yetersizlik olduğunu, bu eşitsizlik ve yetersizliğin toplumun belli kes-
imlerinde bir baskı ve ezilmişliğe neden olduğunu olduğunu ileri sürmektedir.
Walters bu teorinin daha sonra Robert Agnew tarafından yeniden ele alınarak
geliştirildiğini belirtmektedir. Walters’e göre farklılık terosi, ilk teorinin yetersiz
olduğu üzerine kuruludur ve bu suçların kaynağının tek nedeninin toplumdaki
sosyal ve ekonomik ilişkiler olmadığını, bu suçların faillerin toplumun ekonomik
ve sosyal her katmanına dâhil olabildiğini açıklamaktadır. Bu teoriye göre, nef-
ret suçları herhangi bir şekilde ‘farklı’ olan kişilerin aşırı bir marjinalleştirilmeye,
ayrımcılığa ve ötekileştirmeye maruz bırakılması şeklinde işlenmektedir ve sosyal
hiyerarşi içerisindeki bu farklılıklar ise cinsiyet, ırk, cinsellik, din, sınıf gibi birçok
nedenden kaynaklanmaktadır. Bkz. Walters, 2011, s.313 vd.; Barbara Perry, In the
Name of Hate: Understanding Hate Crimes, New York, Routledge, 2001.; Robert
King Merton, Social Theory and Social Structure, New York, Free Press 1968.; Rob-
ert Agnew, ‘‘Foundation for a General Strain Theory of Crime and Delinquency’’,
Criminology,Vol. 30, Issue 1, February 1992, s.47-87.
4
Bkz. Barbara Perry, ‘‘The More Things Change…, Post-9/11 Trends in Hate
Crime Scholarship’’, In Hate Crime: Concepts, Policy, Future Directions, Ed. Neil
Chakraborti, Willan Publishing, 2010, s.17 vd.