

Başkan’dan
8
lah Biroğlu’nu anarken boğazımız düğümleniyor.
Yine bu dönemde
teröre kurban verdiğimiz yargı şehidimiz, savcımız Mehmet Selim
Kiraz’ı, bürosunda vurularak öldürülen Avukat İsmail Akkaya’yı rah-
metle anıyor; yargı mensuplarına yönelik şiddeti lanetliyoruz. Hâkim
ve savcılardan, avukatlara yönelik şiddet eylemlerinde, bu eylemin bir
hâkim ve savcıya yapılması durumunda nasıl tavır alacaklar ise, aynı
tavrı sergilemelerini de bekliyoruz.
Değerli Konuklar,
Malumunuz olduğu üzere, ülkemizde hukuk, devlet ve toplum
düzeninin en büyük sorunu keyfiliktir. Keyfiliğin olduğu yerde huku-
kun üstünlüğü değil, o an için iktidarı ya da iktidarın belirli parçalarını
elinde tutan üstünlerin hukuku geçerli olur. Böyle bir düzende, yani
üstünün hukukunun geçerli olduğu bir rejimde, bu üstünler, o an için
güçsüz olanların sırtına basarak daha fazla maddi ve siyasi güç elde
ederler. Esasen bu, tam bir sömürge düzenidir.
Hukukun üstün olmadığı bir düzende hiçbir vatandaşımızın hu-
kuki güvenliği olamaz. Sadece vatandaşların değil, ülkede iş ve yatı-
rım yapmak isteyen hiç kimsenin güvencede olduğundan söz edile-
mez. Böyle bir düzende, kamuda da layık olanın layık olduğu göreve
getirilmesi şeklinde tanımlayacağımız liyakat sistemi çöker. Bunun
yerini o an için iktidarda olanların yakınlarının, layık olmasalar bile
istedikleri makama, göreve getirildikleri keyfi bir düzen alır.
Hukuk üstün olmadığında, dış politikada, koskoca ülke, sonu
bilinmez maceralara sürüklenir; içeride geçici seçim zaferleri uğruna
halk kitleleri birbirine karşı düşmanlaştırılır. Çünkü kendi hukuklarını
dayatan üstünlerin, kendilerine sınırsız maddi ve siyasi güç sağlayan
bu düzeni devam ettirebilmeleri için sürekli iç ve dış düşman yaratma-
ları gereklidir. Böylece halk, en temel konularda bile asgari müşterek-
te anlaşamaz hale getirilir ve birbirine vatan haini gözüyle bakmaya
başlar.
Aynı şekilde, hukuki güvenliğin bulunmadığı bir yerde yatı-
rımlarda büyük bir azalma olacağından, toplumun refah seviyesi de
kuşkusuz düşecek; iktidara yakın kişilerin servetleriyle, geniş halk
kitlelerinin geliri arasında inanılmaz uçurumlar meydana gelecektir.