

9
Başkan’dan
DOĞRUYA DOĞRU, YANLIŞA YANLIŞ DEDİK
4. Bu mücadelemiz sebebiyle; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ele
geçirmek veya bölmek ya da yıkmak isteyen terör örgütlerinin
hedefi olduk. Bu tehditleri, doğru yolda yürüdüğümüzün kanıtı
olarak görüp, yolumuza devam ettik. Hukuk devletini, kurmaya
çalıştıkları mutlak egemenliklerinin önünde engel gören siyasi
iktidarların, siyasetçilerin, devletin en üst kademe yöneticile-
rinin hedefi olduk. Bunu da, haklılığımızın tescil edilmesi ola-
rak gördük, aynı kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürdük. Hiçbir
tehditten, baskıdan, abalarının altından ya da üstünden sopa
gösterenlerden, kim olurlarsa olsunlar çekinmedik. Çünkü, çok
önemli bir amacımız var; O da Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık
geleceğidir.
5. Hiçbir zaman günlük heyecanlarla ve sosyal medya iniş çıkışla-
rıyla hareket etmedik. Daima çok boyutlu düşündük, çok yönlü
değerlendirdik. Doğruya doğru, yanlışa yanlış derken, kimin doğ-
rusu ya da yanlışı olduğuna bakmadık. Asla hiçbir siyasi partinin
destekçisi veya rakibi de olmadık. Siyasi iktidarın yanlışını söyler-
ken, hiçbir terör örgütüne meşruiyet kazandırmadık. Doğrusunu
söylerken de iktidar alkışçılığı yapmadık. Siyasi muhalefetin eksi-
ğini, yanlışını veya doğrusunu da, yine görev alanımız çerçevesin-
de şahsi bir beklenti içinde olmadan dile getirdik. Tüm Türkiye’yi
sarsan yanlışları, önceden görüp, tabiri caizse “başımıza kaya
düşebilir” diye uyardık hep. Maalesef zamanında yaptığımız bu
uyarıların doğru olduğu hep ortaya çıktı ama çoğu zaman kaya
başımıza düştükten sonra!
6. Türkiye Cumhuriyeti’nden yana taraf, siyasi partilere karşı
eşit mesafeli bu duruşumuz sayesinde, çok farklı siyasi görüş-
lerden ve dünya görüşlerinden on milyonlarca vatandaşımızın
güvendiği, değer verdiği, dinlediği, izlediği bir kurum olduk.
Türkiye’nin hukuk devleti mücadelesinin kalesi olarak adlandı-
rıldık. Sorumluluğumuzu arttıran ve “iyi ki avukatlar var, iyi ki
barolar var” cümlesiyle somutlaşan bu büyük teveccühten gu-
rur duyuyoruz.