Background Image
Previous Page  14 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 14 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (106)

İrfan AKIN

13

gerçekleşmesinin sonucu olarak tasarlanmış bir düzenleme olmayıp,

kanun koyucu tarafından kanunda öngörülmüş bir haktır ve haklı bir

gerekçenin bulunması gerekmemektedir. Gerekçe gösterilmesi zorun-

luluğunun bulunmaması, kararın sadece bu sebeple iptal edilememesi

anlamına gelmektedir. Ancak gerekçe gösterme zorunluluğunun bu-

lunmaması, şirketin alacağı kararın TTK m.445’de öngörülen dürüst-

lük kuralına uygun olması zorunluluğunu ortadan kaldırmaz.

5

Esas

sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının dürüstlük kuralına

aykırı olduğu ve pay sahiplerini zarara uğratma kastı ile hareket edil-

diğini ispatlama yükümlülüğü pay sahiplerine aittir.

Şirketin esas sermaye artırımına haklı bir gerekçe bulması gerek-

mediği gibi esas sermayenin mevcut miktarı da pay sahipleri için mük-

tesep hak teşkil etmez.

6

Bu nedenle pay sahipleri, esas sermaye artırı-

mına katılmadıkları takdirde şirketteki paylarının azalacağı gerekçesi

ile sermaye artırımına karşı çıkamazlar, çıksalar da bu hukuk düzeni

tarafından korunmaz. Diğer yandan pay sahiplerinin esas sermaye ar-

tırımına katılma yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Böyle bir yüküm-

lülük esas sözleşmede de kararlaştırılamaz. TTK m.480/I’de pay sahi-

binin pay bedeli veya payın itibari değerini aşan primi ifa dışında borç

yükletilemez demek suretiyle bu hususu hüküm altına almaktadır.

C. SERMAYE ARTIRIMININ ÖNŞARTLARI

I. Pay Taahhütlerinin Tamamının Yerine Getirilmiş Olması

TTK m.456/I uyarınca iç kaynaklardan yapılan artırım hariç pay-

ların nakdi bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye artırılamaz.

Bu şekilde anonim şirketin sermaye artırmak suretiyle elde etmeyi

rılmışsa, bu durumda sermaye artırımı yapılabilir.

5

Yargıtay aynı yöndeki kararında şu ifadeleri kullanmaktadır:

Sermaye artırımında

önemli olan husus, ortaklığın çıkarları yerine, oy çokluğunu elinde bulunduran pay sahip-

lerinin çıkarlarını korumak maksadıyla yapılıp yapılmadığı ve sermaye artırım hakkının

kötüye kullanılıp kullanılmadığı, ayrıca pay sahiplerini zarara uğratmak ve onların ortak-

lıktaki kar, tasfiye payı ve oy oranlarını azaltmak amacıyla yapılıp yapılmadığıdır

. 11. HD

T.11.03.1986, E.218, K.1318.

6

Aynı yöndeki Yargıtay kararı için bkz. HGK T.11.10.1978, E.1977/11-103, K.824.

Tekinalp

, esas sermayenin mevcut miktarının müktesep hak oluşturmadığını

belirtmesinin ardından, esas sözleşmede artırma kararının alınmasının oybirliğine

bağlandığı durumda, pay sahipleri bakımından sözleşmesel bir müktesep hakkın

doğduğunu ifade etmektedir, Tekinalp (Poroy/Çamoğlu),

Ortaklıklar,

N.1381.