502 / 505
TBB Dergisi 2013 (107)
Disiplin Kurulu Kararları
501
konularından bir kısmının da kesinleşmiş yargı kararları uyarınca ya-
pılan işlemler hakkında olması nedeniyle bu eylemlerin soruşturmayı
gerektirmediği, sadece Avukat M.Ö. şikâyetçilere ait başka bir taşın-
mazın üçüncü şahsa satışı sırasında tapu kaydına icra dosyasındaki
alacak nedeniyle koyduğu haczi kaldırmak için satış bedelinin bir kıs-
mına el koyduğu halde icra dosyasına bildirimde bulunmayarak ha-
ciz işlemlerine devam ettiği gerekçesi ile soruşturma izni verilmiştir.
Soruşturma izni verilen bu eylem ile ilgili olarak yapılan soruşturma
sonucunda kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Soruşturma izni verilmeyerek genel hükümlere göre tahkikat yü-
rütülmesine karar verilen şikâyete konu eylemler hakkında Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından eylemin hukuki ilişkiye dayandı-
ğı gerekçesi ile kovuşturma açılmasına yer olmadığına karar verilmiş,
karara şikâyetçiler tarafından yapılan itiraz sonucunda Sincan Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bu karar üzerine açılan davada Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesinin
31.12.2009 tarih ve 2009/1371 Esas, 2009/1539 Karar sayılı kararı ile
şikâyetli avukatlar hakkında unsurları oluşmayan sahtecilik ve görevi
kötüye kullanma suçlarından beraat kararı verilmiştir.
Dosya kapsamına göre tartışılması gereken husus, beraat kara-
rının disiplin kovuşturmasına etkisinin ne olduğudur.
Avukatlık Yasasının 140/3.maddesi “Eylemin işlenmemiş veya
sanığı tarafından yapılmamış olması sebebiyle beraat hali müstesna,
beraatla sonuçlanmış bir ceza davasının konusuna giren eylemlerden
dolayı disiplin kovuşturması, o eylemin ceza kanunları hükümlerin-
den ayrı olarak başlı başına disiplin kovuşturmasını gerektirir mahi-
yette olmasına bağlıdır.” hükmünü amirdir.
Dosyadamevcut bulunanAnkara 8.AsliyeCezaMahkemesi’nin
31.12.2009 tarihli ve 2009/1371 Esas, 2009/1539 Karar sayılı beraat ka-
rarının gerekçesine ve hüküm fıkrasına göre, “eylemin işlenmemiş
veya sanığı tarafından yapılmamış olması hali” nin söz konusu olma-
dığı ve “suçun unsurlarının oluşmaması” nedeniyle beraat kararı ve-
rildiği anlaşılmaktadır.
Danıştay 8. Dairesinin 20.11.2006 gün ve 2005/ 3760 Esas,
2006/4476 Karar sayılı kararında;