Background Image
Previous Page  417 / 417
Information
Show Menu
Previous Page 417 / 417
Page Background

416

Kitaplar, Dergiler

mektupta, bu uygulamayı şu söz-

lerle kutsuyor:

“Bir memlekette ceza-

evine de tiyatro girdi mi, o halkın bir

yeri adamakıllı ışıldıyor demektir. Bu

ışımayı hazırlayan, etkileyen, hızlan-

dıran aydınlara bin şükür. Sana, senin

ardındaki Atatürk dağına, seni cezae-

vine Pusuda oyununu sokmaya iten

devrimci güce bin şükür.”

Cezaevinde hükümlülerin is-

teği üzerine

“İçerideki Adam”

(1971)

tiyatro eserini yazıyor ve sahneye

koyuyor. Zamanın Adalet Bakanlı-

ğı Müsteşarı

“Biz buraya sürgünleri

gönderiyorduk, sen burayı şenlik yeri

yapmışsın,”

diye yarı şaka yarı ciddi

takılıyor. Yapılanlardan,

“Yapıla-

bilir olduklarının kanıtlanmış olma-

sından”

dolayı memnun olmadığı

anlaşılıyor.

Anılarını topladığı “

Cumhuri-

yetin Savcısından, Bir Tanığım Kal-

sın”

kitabı (2003) bizde çok rast-

lanmayan anı edebiyatının özgün

bir örneği. Anadolu coğrafyasının

görmediğim pek çok yerini o kitap-

la tanıdım, sevdim. Örneğin Şiran

anılarında sıkça sözünü ettiği Kel-

kit vadisini Fatih’in Otlukbeli sa-

vaşından sonraki dönüş yolunu bir

fırsat yaratarak gördüm.

Berin Taşan’ın çeşitli dergi ve

gazetelerde yayınlanmış, hukuk,

edebiyat, özellikle dil konusundaki

65 yazıyı toplayan son kitabı, Meh-

met Başaran’ın önsözünde

ki “Şiir-

leri-yazıları, kişiliğiyle kendi yontusu-

nu yaptığını”

sözleri ile özetlemek

mümkün. Kitap daha önce yayım-

lanmış yazılarla örülmüş bir anı ve

duygular kitabı. Anılar kitabının

devamı sayılabilecek nitelikte. Ya-

zarın ülkenin içinde bulunduğu

çalkantı ve karşılaştığı haksızlık-

lara karşın hiç kaybetmediği iyim-

serliği dikkat çekiyor. İzmir’den

Şiran’a haksız biçimde atanmasını

yoksa nereden görecektim oraları, o

insanları”

diye, Sinop’a atanmasını

zindanı cennete çevirmek çabası

ile karşılayabilecek kadar iyimser.

Türk edebiyatının önde gelenleri,

Türkiye’deki siyasal çelişkiler ve

savaşım, Sinop ve İzmir başta ol-

mak üzere çeşitli yerler, coğrafya-

ları, insanları, kültürel zenginlikleri

ile tanıtılıyor. İnsancıl durumlar ve

gözlemler duru bir Türkçe, lirik bir

dille anlatılıyor. Her bir yazı tam

bir sanatçı işçiliği ürünü. Herhan-

gi bir alıntı da kitabı tam olarak

anlatamayacak. Bütünüyle, ek-

siksiz sindirerek, okumak gerek.

Şahdamarından

şiir kitabının ilk şiiri

ile bu küçük yazıyı noktalamak en

iyisi:

Nereye dokunsan

Dokunduğun yerden

Dökülüp dağılıyorsa

Tuz kokuyorsa

Burası Türkiye diyerek

İngilizce sözcüklerle

Felsefe yapmak yok

Kaytarmak, özür bulmak

Bırakıp gitmek yok! (Bırakıp

Gitmek Yok /2000)

TE