Background Image
Previous Page  523 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 523 / 533 Next Page
Page Background

Başka Bir Aile Mümkün (feminist politika deneyimi)

522

Aslında kadınların ezildiği sürecin bütünselliği içinde cinsiyetçilik

vardır ve bu konuda hiçbir şey değişmemiştir, tarihin ölümü bu ger-

çeği ortadan kaldırmamıştır. Cinsellik ve türevi ilişkiler söz konusu

olduğunda, Butler

87

, Faucault’nun şu açıklamasına yer verir:

‘Cinsiyet kavramı yapay bir birlik çerçevesinde anatomik öğeleri,

biyolojik işlevleri, davranışları, duyumları ve hazları bir araya topla-

mayı sağladı ve bu hayali birliğin nedensel ilke, her yerde hazır ve

nazır anlam biçiminde işlemesini mümkün kıldı: Cinsiyet böylece ye-

gane imleyen ve evrensel imlenen olarak işleyebildi’.

Faucault’a göre beden bir söylem içinde belirlenip bu yolla bir do-

ğal ya da asli cinsiyet ‘fikri’ ile donatılmadan önce dikkate değer her-

hangi bir şekilde ‘cinsiyetlendirilmiş’ değildir. Bedenin söylem içinde

anlam kazanması ancak iktidar ilişkileri bağlamında gerçekleşir. Cin-

sellik iktidarın, söylemin, bedenlerin ve duygulanımsallığın tarihsel

olarak özgül bir örgütlenmesidir. Böylece cinsellik yapay bir kavram

olan cinsiyeti üretir. Cinsiyet kavramı da kendi yaradılışından sorum-

lu iktidar ilişkilerini etkili bir biçimde yaygınlaştırır ve gizler.

Bu durumda Heteroseksüel yani asli cinsellik, ailenin, toplumsal

cinsiyetin, kadınların ezilmesinin tarihini yazdığını söyleyebiliriz. Fe-

ministlerin aile olgusuyla kadınlar üzerinde kurulan baskılarla işleyen

sistemi sorgulaması, tarihin kabul ve reddinin ötesinde zorunlu bir sü-

reç olduğu ortaya çıkar.

Ülkemizde ise feminizm yeni yerleşmekte ve özellikle varoluşçu

feminist Beauvoir’ çizgisinde toplumsal cinsiyet eleştirileriyle toplu-

mun gündeminden düşmemektedir. Ancak bu işin uzmanları kon-

feransa çağırma yöntemi ile yeni feminist düşünceleri kamuya sun-

makta yeni oluşumlara yön vermektedir. Bunun anlamı ülkemizde

feminizmin birinci ve ikinci ve son dönem gelişmelerinden hepsinden

yararlanabileceğimizdir. Öyleyse aile eleştirilerinin başladığı noktaya

dönebiliriz. Delphy

88

:

87

Cinsiyet Belası, s166.

88

Delphy, Baş Düşman, s 44.