Background Image
Previous Page  17 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 17 / 453 Next Page
Page Background

Türkiye’de Zihinsel veya Ruhsal Engellilerin “Zorla” Tedavisinin Eleştirisi

16

Konumuzu ilgilendiren kısmıyla uluslararası belgelerde yer alan

zorla tedaviye ilişkin hükümlerin kişi özgürlüğü ve güvenliği ile bir-

likte incelenmesi gerekmektedir. Bunun için öncelikle kişi özgürlüğü

ve güvenliğinin anlamı ve kapsamı üzerinde kısaca durulmalıdır. Deli

olmak başlı başına elbette bir hak değildir. Ancak geçmişte “deliler”

olarak tanımlanan zihinsel veya ruhsal engellilerin de şüphesiz kişi

özgürlüğü ve güvenliğinden herkes kadar yararlanma hakkı vardır.

Öğretide “koruma hakları” olarak geçen kişi haklarının, insan

haklarının yazıya dökülen ilk kesimini oluşturduğu ve “kişiliğin ko-

runması” üzerine kurulu olduğu ifade edilmektedir.

10

Yukarıda da

vurgulamaya çalıştığımız gibi, zihinsel veya ruhsal engellilerin öz-

gürlük ve güvenlikleri, kişi özgürlüğü ve güvenliği kavramının bir

parçasıdır ve zorla tutulma yasağını da kapsamaktadır. Bu aynı za-

manda kişi dokunulmazlığı ile de ilgili bir meseledir.

Söz konusu bu kavramlar ise geniş anlamda yaşama hakkının

parçasından başka bir şey değildir. Nitekim BM İnsan Hakları Ev-

rensel Beyannamesi’nin 3 üncü maddesi, “Yaşamak, özgürlük ve kişi

güvenliği herkesin hakkıdır” hükmünü taşımaktadır. Ayrıca unutul-

mamalıdır ki yaşam hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)

kapsamında yer alan en önemli temel haklardan birisidir ve devletler

açıklamaya çalıştığımız yaşam hakkının korunmasından sorumludur-

lar. Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Raporu da devletlerin

“yaşam

hakkının korunmasından kaynaklanan sorumlulukları uyarınca, bireylerin

yaşamlarını korumak, onların kaliteli bir sağlık hizmetinden yararlanması-

nı sağlamak ve sağlık personelinin ihmali ve/veya hatası nedeniyle sorumlu

tutulmasını temin etmek amacıyla sağlık alanında bir takım d

ü

zenlemeleri

yaşama geçirmek ve önlemler almak zorundadırlar. Bu gereklilik ve sorumlu-

luk, devletin kurumlarında tutulanlar açısından daha da katı”

11

olduğunu

belirterek yer vermektedir.

Konumuzla ilgisi dolayısıyla yaşam hakkının en önemli parçala-

rından birini oluşturan kişi özgürlüğü ve güvenliği kavramının özel-

likle özgürlük kısmının da irdelenmesi gerekmektedir. Öncelikle ge-

10

Tekin Akıllıoğlu, İnsan Hakları, İmaj Yayınevi, Ankara, Gözden Geçirilmiş İkinci

Baskı, 2010, s. 39.

11

Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi, İnsan Hakları Raporu, Türkiye Ba-

rolar Birliği Yayınları: 235, Ankara, Nisan 2013, s. 85.