Background Image
Previous Page  13 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 13 / 453 Next Page
Page Background

Türkiye’de Zihinsel veya Ruhsal Engellilerin “Zorla” Tedavisinin Eleştirisi

12

Şöyle ki; Türkiye gibi kimi ülkelerde hasta hakları yasası, ruh sağ-

lığı yasası gibi düzenlemeler bulunmadığı gibi, kişiler iradeleri sor-

gulanmaksızın, özgürlük ve güvenlik hakları aleyhine sadece uzman

raporları dikkate alınarak zorla hastaneye yatırılabilmektedir. Zaman

zaman meşruiyetini yitirebilen zorla tedavi yöntemleri, sadece hu-

kukçular tarafından değil tıp etiği ve psikiyatri alanında çalışan bilim

adamları tarafından da sorgulanmaktadır.

Bu çalışmanın amacı, kişi özgürlüğü ve güvenliğinin özellikle zi-

hinsel ve ruhsal engelliler için de korunması ve dikkate alınması gere-

ken bir hak olduğunu ortaya koymaktır. Bu çerçevede ilk olarak zihin-

sel veya ruhsal engellilerin özgürlükleri ve özgürce yaşama hakları ele

alınmaya çalışılacaktır. Ardından ulusal ve uluslararası düzenlemeler

ışığında söz konusu engelli grubunun zorla tedavisinin zorunluluk olup

olmadığı, ne zaman hakkın ihlaline dönüşebileceği değerlendirilecektir.

II. ZİHİNSEL VEYA RUHSAL ENGELLİLER

VE İLGİLİ DÜZENLEMELER

Bugün tüm engelliler kadar zihinsel veya ruhsal engellilerin de

pek çok hukuki ve tıbbi problemle karşılaştığı yadsınamaz bir gerçektir.

Ancak sorunun temeli bugünde değil esasen yüzyıllar öncesinde aran-

malıdır. Söz konusu engelli grubunun tanınmasından “tedavi” lerine

kadar pek çok sorun hem gözardı edilmekte hem de olması gerektiği

kadar sıklıkla tartışma konusu yapılmamaktadır. Konuyu daha anlaşı-

lır kılmak adına zihinsel ve ruhsal engelli tanımına ulaşmadan önceki

sınıflandırılmalarıyla “deliler”in tarih içindeki seyrine bakılmalıdır.

Toplumdan dışlanması gereken bir grup olarak “deliler”, iktidarın

kurumsallaşmasıyla karşımıza çıkmaktadır. Avrupa’nın genelinde Or-

taçağ ve Rönesans döneminde “deliler” kapalı kapıların ardında tutul-

maya başlanmıştır ancak bu onlar için ayrı kurumların oluşturulduğu,

sistematik tedavi yöntemlerine başvurulduğu şeklinde anlaşılmama-

lıdır. Bunun için XVIII. yüzyılın sonunu beklemek gerekecektir. Deli-

lerin kapatılmasının kurumsallaşması ise tıpkı iktidarın kurumsallaş-

masının da başladığı XVII. yüzyıla aittir. Hatta Foucault, İngiltere’de

kapatmanın ilk olarak 1575 tarihli bir yasada düzenlendiğini ifade

etmektedir.

1

XVII. yüzyıldan XVIII. yüzyıla yaşanan gelişmeler “deli-

1

Michel Foucault, Deliliğin Tarihi, (çeviren: Mehmet Ali Kılıçbay), İmge Kitabevi,