Previous Page  384 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 384 / 405 Next Page
Page Background

383

TBB Dergisi 2017 (129)

Ferah GÜÇLÜ YILMAZ

Etik değerlere sahip bireyler; hoşgörü, saygı, özgür düşünce ve irade

ilkelerini kendi bireysel gelişimleri içinde yoğurarak davranışlarına

dökmektedir. Felsefi etikle geliştirilmiş ahlak anlayışına sahip, demok-

ratik ortamlarda içselleştirilmiş demokratik değerlere saygı duyan,

laikliğin gerekliliğini kavramış bireyler, sivil toplumu oluşturmak-

tadır ve güçlendirmektedir. Bu nedenle, 21. yüzyıl’ ın yabancılaşma,

kimliksizleşme gibi psikolojik, kültürel asimilasyon, kültürel çözülme

gibi sosyolojik, gelir veya vergi adaletsizliği, istihdam sorunları gibi

ekonomik, adaletsizlik, cinsiyet eşitsizliği gibi hukuksal sorunlarını

aşabilmek oldukça sistemli ve planlı bir eğitim yapılanmasını zorunlu

kılmaktadır. Bu karmaşık toplumsal sorunların çözümü için, bireysel

ve toplumsal akıl arasında, etiğin evrensel değerlerinden oluşan bir

köprü kurarak, ‘devlet, birey, sivil toplum’ üçgeninde, insan hakları

ve onuruna dayalı’ bir eğitim felsefesi geliştirilmelidir. Evrensel etik,

demokratik, laik değerlerle oluşturulmuş bir eğitim sistemi, hukuk

devletinin varlığını da güçlendirecektir. Ancak bu yolla hukuk sistemi,

norm hukukundan çıkarılarak, içselleştirilmiş bir hukuka dönüştürü-

lebilecektir. Hukuk devletinin temeli olan ‘birey’ in yetiştirilmesinde

öncelikle hükümetlere göre değişmeyen bir eğitim felsefesi ve milli po-

litikalar belirlenmelidir. Eğitim sistemi bilimsel veriler ışığında, çağın

ve ülkenin gereksinimleri doğrultusunda düzenlenmelidir. Bu amaçla

ilk olarak, ‘hukuk devleti, birey, insanı, doğru yetiştirmek’ kavramları-

nın, daha sonra ‘etik, demokratik, laik temelli eğitim felsefesi ve eğitim

sistemi’ nin önemi tartışmaksızın kabul edilmelidir. Temeli bu evrensel

değerlere dayanmayan bir eğitim sisteminin, çocuk ve ergen dünyasını

aynı zamanda geleceğimizi nasıl tehdit ettiği gözden kaçırılmamalıdır.

‘Etik, demokratik, laik’ kavramları üçgeninde geliştirilen ilkesel değer-

lerin, eğitimin tüm kurumları ve bireyleri tarafından benimsenmesi

ve uygulanmasının, dolayısıyla hizmet alanlar ve verenler açısından

eğitim hukukunun öneminin, ‘yeni bir neslin yaratılmasındaki ve güç-

lü bir hukuk devletinin geliştirilmesindeki’ önemi artık görülmelidir.

Öneriler

Eğitim Sistemi açısından: Devlet kurumları belirli temel ilke-

ler, değerler ve amaçlar, üzerine inşa edilmektedir. Eğitim örgütleri

için de aynı koşullar geçerlidir. Bu nedenle kısa, orta ve uzun vadeli

amaçların belirlenmesinden önce, hükümetler değişse de kendisi de-