Previous Page  210 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 210 / 705 Next Page
Page Background

209

TBB Dergisi 2018 (134)

Tacettin ŞİMŞEK

birinci fıkrasındaki “fer’i müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına

olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği, onun işlem ve

açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabilece-

ği” hükmünün davalı yanında müdahile tanıdığı usule ilişkin haklar

konusunda Danıştay daireleri kararlarında farklılıklar bulunmaktadır.

İdari yargı alanına giren ve yukarıda örnekleri verilen birçok da-

vada, uyuşmazlık konusu idari işlem veya eylemle bu işlemlerden ya-

rarlananlar ya da idari eylemleri gerçekleştiren kişiler arasındaki bağ,

6100 sayılı Kanun’da belirtilen “fer’i” kavramının çerçevesine sığama-

yacak kadar kuvvetli, doğrudan bir bağdır.

Bu işlem veya eylemler nedeniyle açılan iptal ve/veya tam yar-

gı davalarının idareler aleyhine sonuçlanması halinde, bu konudaki

mahkeme kararının icabına göre işlem yapmak, Türkiye Cumhuriye-

ti Anayasası’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 2577 sayılı

Kanun’un 28’inci maddesinin birinci fıkrasının emridir.

Mahkeme kararının icabına göre yapılacak işlem, doğrudan dava

konusu işlemden yararlanan ya da idari eylemi gerçekleştiren kişiyi

etkileyecektir.

Bu durum, idari yargının görev alanına giren uyuşmazlıklarda

“davanın ihbarı” konusunda farklı bir yaklaşıma ihtiyaç göstermiştir.

Çünkü 4001 sayılı Kanun gerekçesinde de belirtildiği üzere, çoğu kez

tarafların davayı ihbar etmemeleri nedeniyle üçüncü kişilerin hak kay-

bına uğradıkları tespit edilmiştir.Bu suretle, 2577 sayılı İdari Yargılama

Usulü Kanunu’nun 31’inci maddesine, 10.06.1994 tarih ve 4001 sayılı

Kanun’la “davanın ihbarının re’sen yapılması” hükmü eklenmiştir.

Gerek mülga 1086 sayılı Kanun gerek 6100 sayılı Kanun’da fer’i

müdahalenin tahkikat sona erinceye kadar mümkün olduğu belirtil-

mekte ise de Danıştay uygulamalarında kanun yolu aşamasında da

müdahale isteminin kabul edildiği görülmektedir.

93

Bu yargısal yak-

laşımın nedeni, davalı yanında müdahil ile dava konusu işlem veya

eylem arasındaki doğrudan bağdır.

Diğer taraftan, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri

93

Danıştay; 15. Daire, 26.04.2013 tarih, E: 2013/4187; 17. Daire, 30.03.2015 tarih, E:

2015/8883; 06.10.2015 tarih, E: 2015/9740; 11.11.2015 tarih, E: 2015/10641