Previous Page  227 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 227 / 705 Next Page
Page Background

226

Vergi Affından Yararlanan Mükellef için Mütalaa Geri Alınabilir mi?

Böyle bir ayrımın en belirgin sonucu ise vergi suç ve cezalarının

Anayasada öngörülen nitelikli çoğunlukla (3/5) ve İçtüzükte yer alan

özel usul ve esaslar çerçevesinde affedilebiliyor oluşudur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ’nün beşinci kısmında

“özel hükümler” bölümünde, 92. maddede genel ve özel af yetkisinin

kullanımına ilişkin şöyle bir düzenleme bulunmaktadır:

“Genel veya özel af ilanını içeren tasarı veya tekliflerin Genel Ku-

rulda kabulü Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç

çoğunluğunun kararı ile mümkündür. Gerekli çoğunluk, söz konusu

tasarı veya tekliflerin afla ilgili maddelerinde ve tümünün oylama-

sında ayrı ayrı aranır. Tasarı veya teklif hakkında verilen genel veya

özel af ilanını içeren değişiklik önergesinin kabulü halinde, kabul için

gerekli beşte üç çoğunluğun tespiti için bu önergenin oylanması açık

oylama suretiyle tekrarlanır.”

Vergi hukukunda af ise Anayasa m.87’de ifade edilen nitelikte bir

af olmadığından bu çerçevede değerlendirilmeyecektir. Vergi huku-

kunda affın konusunu teşkil edebilen vergi aslı, idari para cezası olan

vergi cezası, gecikme zammı, gecikme faizi veya diğer kamu alacakları

“yasama yetkisinin genelliği” ilkesinin bir gereği olarak affedilebil-

mektedir.

24

Bu yetkinin kullanılmasında, nitelikli çoğunluk aranma-

dığı gibi İçtüzükte yer alan özel usul ve esaslara tabi olunmasına da

gerek yoktur. Böyle bir vergi affı kanunu, TBMM’de çıkartılan diğer

kanunlarla aynı hükümlere tabi olmaktadır.

Vergi hukukundaki af ile ceza hukukundaki af birbirine benziyor

olmakla beraber ilke ve amaç yönünden de farklılıkları bulunmakta-

dır.

25

Ceza hukukundaki affın amacı, toplumsal sükûnetin tesisi veya

yatıştırma olarak gösterilmektedir. Vergi affıyla amaçlanan ise eko-

nomik gerekçeler ve özellikle gelir ihtiyacının karşılanmasıdır. Vergi

aflarına çoğunlukla mali ve ekonomik bunalım dönemlerinden son-

ra başvurulurken ceza hukukundaki aflara sosyal ve siyasal bunalım

dönemlerinden sonra başvurulmaktadır.

26

Bu doğrultuda vergi afla-

rının ekonomik olguya dayalı ihtiyacın ürünü olarak var olması onu

24

Döner, s.54.

25

Edizdoğan-Gümüş, s.101.

26

Dönmez, s.13.