Türkiye Barolar Birliği Dergisi 160.Sayı

142 Orman Alanlarının Turizme Tahsisinde Hukuki Süreç mallardan; Hazineye ait olan yerlerle ormanlar ilgili kuruluşlarca Bakanlığa tahsis edilir” biçimindedir. 5761 sayılı Kanun, ile bu düzenlemede önemli bir değişikliğe gidilmiş ve “Hazineye ait olan yerler Maliye Bakanlığı’nca, Bakanlığa tahsis edilir” denilmek suretiyle hazine arazileri ile ormanlar başlangıç aşamasında birbirinden ayrılmıştır. Bu düzenlemeyle orman alanlarını hazine arazileri ile eşdeğer tutan ve aynı özelliklere sahip olarak gören anlayış terkedilmiş gibi görülmektedir. Kanun’un aynı bendinin devam eden cümlelerinde orman alanlarının tahsisi konusu da düzenlenmiştir. Burada, “...hazine mülkiyetinde yeterli alanın bulunmadığı durumlarda, 6831 sayılı Orman Kanunu’na göre orman sayılan yerlerin tahsisi” düzenlenmiştir. Kanun’un ifadesinden, turizm yatırımları için öncelikli olarak hazine arazilerinin kullanılması zorunluluğu getirildiği ancak yeterli alanın bulunmadığı durumlarda orman alanlarının tahsisinin mümkün olabileceği anlaşılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında söz konusu düzenleme, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyum gösteren bir anlayış sergilemektedir. Tahsis edilecek orman alanına ilişkin bir diğer kriter, tahsise konu orman alanının büyüklüğüdür. Buna göre, turizme tahsis edilecek alan, il genelindeki orman sayılan yerlerin “binde beşini” geçemeyecektir. Orman alanlarının turizm tahsisinde kısıtlama getirmek suretiyle olası tahribatı engellemeye yönelik alansal bir büyüklük getirilmesi olumlu olarak karşılanmalıdır. Ancak, burada oranın büyüklüğü tartışmalıdır. Örneğin, 1.114.985 ha. orman varlığına sahip ve turizme tahsis edilen orman alanının bugünkü verilere göre binde iki olduğu Antalya’da, 5574 hektarlık alanın turizme tahsisi mümkün olacaktır. Yine turizm gelirleri açısından önemli paya sahip kıyı kentlerimizden olan Muğla’da 4200 ha, İzmir’de 2464 ha ve İstanbul’da 1200 hektar alanın turizme tahsisi söz konusudur. Dolayısıyla, kanunda yer alan binde beşlik oranın, turizm yatırımlarının kıyı şeridinde gerçekleştiği göz önüne alındığında azımsanmayacak bir değer olduğu ortadadır. Bu şehirlerde halihazırda turizm yatırımlarına tahsis edilmiş orman alanlarının21 varlığı da düşünüldüğünde, Kanun’un getireceği yapı yoğunluğunun katlanarak büyüyeceği de dikkate alınmalı ve söz konusu oran daha aşağı seviyelere çekilmelidir. 21 Orman Genel Müdürlüğü 2008 verilerine göre, Turizm Bakanlığına devredilen orman alanı 36.000 ha. civarındadır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1