Türkiye Barolar Birliği Dergisi 160.Sayı

168 Fatura Düzenleme Süresi ile İlgili Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Verilen Yetkinin Anayasal ... farklı fatura düzenleme sürelerinin idare tarafından belirlenebilmesi mümkün olacaktır. Üstelik “tür, miktar, fiyat, tutar, satış şekli, sektör, konu veya mükellefiyet türü” şeklindeki son derece geniş ve türlü belirsizlikleri ihtiva edecek şekilde idareye “fatura düzenleme süresini belirleme” bakımından verilen yetkinin, hukuki güvenliği ve dolayısıyla belirliliği zedelediği söylenebilir. Böyle bir düzenleme mükelleflerin ki, tüm ticari işletme, sermaye ve şahıs şirketleri ile gerçek mükellefleri ve iktisadi müesseseleri ilgilendirmektedir, hangi durum, olay, mal, satış vs. durumunda ya da karşısında, genel fatura düzenleme süresinden farklı bir fatura düzenleme süresi ile yükümlü oldukları konusunu önceden bil(e)memeleri sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Yani ilgili yeni yasa düzenlemesi “açık, net, anlaşılır ve nesnel” olmaktan uzaktır. Üstelik şayet mükellef birden fazla faaliyet konusunda, birden fazla mal ve hizmet türünde ticari işlerini yürütmekte ise, her bir farklı faaliyet konusu ve farklı mal/hizmet türü açısından farklı fatura düzenleme süresi ile muhatap dahi olabilecektir. Bu da yasa hükmünün “uygulanabilirliğini” ortadan kaldırabilecektir. Dahası daha evvel de belirttiğimiz üzere ve Anayasa Mahkemesinin de özenle vurguladığı gibi, kanun metinlerinin yükümlülüğün ve buna ilişkin asli unsurların, kişiler ve idare yönünden belirli ve kesin olmasını, kanun metinlerinin ilgililerin belirli bir işlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini makul bir düzeyde öngörmelerini sağlayacak şekilde kaleme alınmasını gerektirmektedir. Bu noktada yeni düzenleme ile birlikte, fatura düzenleme süresi konusunda asgari 7 günlük genel süre dışında, “hangi konuda, hangi mal/ hizmet türünde, hangi faaliyet konusunda, hangi satış türünde, hangi fiyat ya da tutarda olduğu belirli olmaksızın, yani öngörülmesi mümkün olmayacak” bir metin hukuk alemine girmiştir. Daha önce de çok kez vurguladığımız gibi “fatura düzenleme süresi”, vergilendirmenin asli unsurlarını tamamlayıcı nitelikte ve ayrıca yükümlülerin vergi ödevleri ile ilgili, şekli vergi hukukundan doğan sürelerdendir ve bu niteliği ve mahiyeti ile, yükümlüler açısından önemli sonuçlar34 doğurmaktadır ve süreye uyulmaması neti34 Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin, “mükellefin fatura düzenlenmemesi nedeniyle KDV ve gelir vergisi stopajı yönünden zarara uğradığı, …. fatura gönderilmediğinden KDV mahsubu yapamadığını, gider olarak gösterememesi nedeniyle de fazla gelir vergisi ödemek zorunda kaldığı” yönündeki çekişmeli olaya ilişkin

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1