Türkiye Barolar Birliği Dergisi 160.Sayı

84 Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7188 Sayılı ... sını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir. Belirlilik ilkesi, yalnızca yasal belirliliği değil, daha geniş anlamda hukuki belirliliği de ifade etmektedir. Erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir gibi niteliksel gereklilikleri karşılaması koşuluyla yasalar, mahkeme içtihatları ve yürütmenin düzenleyici işlemleri ile de hukuki belirlilik sağlanabilir. Asıl olan muhtemel muhataplarının mevcut şartlar altında belirli bir işlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini öngörmelerini mümkün kılacak bir normun varlığıdır. Anayasa mahkemesi bir başka kararında ise ‘öngörülebilirlik’ çerçevesinde hukuki güvenlik ilkesini15 şu şekilde açıklamaya çalışmıştır; Hukuki güvenlik ilkesi “öngörülebilirliği” sağlayan işleviyle hukuk devletinin ayrılmaz bir parçası olarak, bireylere hem devlet hem de toplumun diğer üyeleri karşısında “ilkesel”, “kurumsal” ve “işlevsel” güvenceleri birlikte sağlar. Bu ilke çerçevesinde; bir hukuk devletinde devletin tüm işlem ve eylemlerinin hukuka uygun olmasının mevcut normlarla kural altına alınması “ilkesel” korumayı oluştururken, söz konusu bu normların mahkemelerce uygulanarak hukuksal uyuşmazlıkların çözülmesi ise “kurumsal” güvence olarak kabul edilir. Diğer taraftan hukuksal uyuşmazlıkları kesin olarak çözen mahkeme kararlarının kamu otoritelerince yerine getirilmesi “işlevsel” güvenceyi oluşturur. Ayrıca; bireyler Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AHİS) 6. maddesi ile Anayasanın 36. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkına sahiptir. Bu kurallar çerçevesinde konu incelendiğinde; bireyler hukuk güvenliğinin bir sonucu olarak adil yargılanma hakkına sahiptirler. Önceden belirlenmiş usul ve ceza hukuku prensiplerinin kendilerine uygulanmasını isterler. Suçun işlenmesinden sonra getirilen aleyhe düzenlemelerin uygulanmasını istemezler. Hukuk devletinin bir gereği olarak öngörülebilirlilik ve belirlilikte bunu gerektirir. Bu bağlamda, 7188 sayılı Kanun ile belli suçlar yönünden getirilen düzenlemenin sanık aleyhine temyiz hakkının kabulü şeklinde yorumlanması bu 15 Anayasa Mahkemesi Kararı için bakınız; https://kararlarbilgibankasi.anayasa. gov.tr/BB/2013/1752, E.T.:01.11.2021

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1