Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

91 TBB Dergisi 2023 (167) Burak MELEMEZ E-postalar iki sunucu arasında akış halindeyken, alıcı hesabına ulaştığı anda durağan hale gelir.34 ASSS’nin “Saklanan bilgisayar verilerinin aranması ve bunlara el konulması” kenar başlıklı 19. maddesine ilişkin açıklayıcı memorandumun 190. maddesinde elektronik postaların bu özelliği dikkate alınarak, e-postaları saklı bilgisayar verisi (durağan veri) veya akış halindeki veri olarak belirleme yetkisi taraf devletlere bırakılmıştır.35 ASSS’yi onayladığımız36 9 Ağustos 2014 tarihinden beri mevzuatımızda bu konuda bir düzenlemeye gidilmediğinden bu konudaki çözüm öğreti ve uygulamaya bırakılmış gözükmektedir. Öğretideki bir görüşe göre, e-posta yoluyla yapılan iletişim üç safhada gerçekleşir. İlk aşamada ileti, göndericinin e-posta hizmetini kullandığı araçtan (tablet, telefon, bilgisayar vs.) hizmet sağlayıcının posta sunucusuna (mail-server) gelir. İkinci aşamada hizmet sağlayıcının sunucusuna kaydedilen ileti gönderilmek üzere kısa bir süre bekletir. Üçüncü ve son aşamada ise ileti hizmet sağlayıcının ara sunucusundan alıcının posta sunucusuna gönderilir.37 Elektronik posta ikinci aşamada, yani hizmet sağlayıcısının sunucusunda iken e-posta göndericinin posta kutusundan alıcının posta kutusuna nakledilmektedir. İletişimin bu aşamasında elektronik veri akış halindedir.38 Dolalebileceğine ilişkin görüş için bkz. Asuman Aytekin İnceoğlu, “Türk Hukukunda Adli Amaçlı İletişimin Denetlenmesi”, Uğur Alacakaptan’a Armağan Cilt-1, İstanbul 2008, ss. 109-110. 34 Değirmenci, Sayısal Delil, s. 310. 35 “Madde 19 saklı bilgisayar verileri için geçerlidir. Bu açıdan, alıcı kendi bilgisayar sistemine indirinceye kadar bir İnternet hizmet sağlayıcının posta kutusunda bekleyen e-posta mesajlarının saklı bilgisayar verisi olarak mı yoksa aktarım halindeki veri olarak mı değerlendirilmesi gerektiği sorusu ortaya çıkmaktadır. Bazı Taraf Ülkelerin mevzuatında bu e-posta mesajları iletişimin bir parçasıdır ve dolayısıyla içerikleri ancak müdahale yetkisini uygulayarak temin edilebilir. Bazı hukuk sistemlerinde ise bu mesajlar Madde 19’un kapsamına giren saklı veriler olarak görülür. Bu nedenle, Taraflar hangisinin kendi ulusal hukuk sistemlerine uygun olduğunu belirlemek için yasalarını incelemelidir”. Siber Suç Uzmanları Komitesi, Avrupa Konseyi Siber Suçlar Sözleşmesi Taslağı (Çev. İnternet ve Hukuku Platformu), Ankara 2008, s. 206. 36 Türkiye’nin 10 Kasım 2010 tarihinde imzaladığı Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi, “Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi” olarak 29083 sayılı ve 9 Ağustos 2014 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak onaylanmıştır. 37 Yenisey/Nuhoğlu, s. 459; Kaymaz, s. 44. 38 Değirmenci, Sayısal Delil, s. 333.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1