Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

145 TBB Dergisi 2023 (167) Şerife YILDIZ AKGÜL ğı hususunda ise depremi beklenmeyen hal olarak nitelemiştir. Danıştay depremin; idarenin doğrudan yürüttüğü bir kamu hizmeti faaliyetinden kaynaklanmaması, öngörülememesi ve/veya öngörülebilir nitelikte dahi olsa önlenemez olması nedeniyle mücbir sebep olarak nitelendirilmesinin zorunlu olduğunu ve depremin oluşmasında idareye bir kusur yüklenemeyeceğinden idarenin kusura dayalı sorumluluğundan söz edilemeyeceğini ifade etmiştir. Belirtmek gerekir ki Danıştay’ın mücbir sebep nitelemesi konusundaki kararı isabetli olmadığı gibi sonrasındaki beklenmeyen hal37 nitelemesi de idarenin kusursuz sorumluluğunu aralamak için yapılmış bir niteleme görünümünde değildir. Danıştay beklenmeyen hal nitelemesinde; depremin etkilediği coğrafi alanın büyüklüğü, nüfus yoğunluğu ve oluşturduğu hasarın kamu hizmeti faaliyetlerinin yürütülmesini etkilediği tespitini esas almıştır. Bu tespitlerden sonra bir kamu hizmeti olarak nitelediği arama-kurtarma hizmetinin niteliğinden kaynaklanan özelliği, zaman açısından kısıtlı bir müdahale yöntemi olması olarak ortaya koymuştur. Son olarak gelişmiş ülkelerin dahi bu tip doğal afetler dolayısıyla arama kurtarma faaliyetleri için uluslararası yardım aldığı hususunu da göz önünde bulundurarak depremi beklenilmeyen bir hal olarak nitelemiştir. Beklenmeyen hal nitelemesinden sonra idarenin kusursuz sorumluluğuna gidilmesi gibi bir arayış içine girmeyen Danıştay somut uyuşmazlıkta “davacının yakınlarının enkaz altında kalarak vefat ettiği anlaşılmakla birlikte, davacının yakınlarının enkaz altında sağ olduğu halde, deprem sonrası yürütülen arama ve kurtarma hizmetinin gereği gibi yürütülmemesi nedeniyle vefat ettikleri yolunda herhangi bir tespit … bulunmadığından, tazmin sorumluluğu için bulunması gereken; zararı doğuran olay ile kamu hizmeti (arama - kurtarma) faaliyeti arasındaki nedensellik bağının kurulamaması karşısında idarenin tazmin sorumluluğundan söz edilemeyeceği”ne karar vermiştir. Danıştay kararda, idarenin sorumluluğuna hükmedilse bile idarenin karşılaştığı güçlüklerin manevi tazminat tutarının hesaplanmasında dikkate alınacağı hususunu da eklemiştir. 37 Söz konusu kararda Danıştay beklenmeyen hal ifadesi yerine “beklenilmeyen hal” ifadesini kullanmıştır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1