Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

159 TBB Dergisi 2023 (167) Şerife YILDIZ AKGÜL Gerçekten manevi tazminata ilişkin Borçlar Kanunu’nda manevi tazminat istenebilecek zararlar; bedensel zarar, ölüm ve kişilik haklarının ihlali olarak düzenlenmiştir. Bedensel zararlarda olayın özellikleri göz önünde bulundurularak hâkimin zarar görene verilecek manevi tazminat miktarına karar vereceği düzenlenmiştir (m. 56/1). Zarar görenin yakınlarına verilecek manevi tazminatta ise bedensel zararın ağır olma koşulu aranmıştır. Ölüm halinde de yine ölenin yakınları lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilecektir (m. 56/2). Yine manevi tazminata hükmedilebilecek bir diğer hal olarak kişilik haklarını ihlalinden kaynaklanan manevi zararın tazmini için manevi tazminat öngörülmüştür (m. 58/1). Deprem nedeniyle manevi tazminata konu olabilecek manevi zararlar da bu çerçevede; ölüm, bedensel zararlar, kişilik haklarının ihlali şeklindeki zararlar olarak ele alınabilir. Manevi zarar talep edebilecekler doğrudan zarar görenler ile yansıma yoluyla zarara uğrayan üçüncü kişilerdir. Ağır bedensel zarar ve ölüm halinde yakınlarının uğrayacağı manevi zararların karşılanması (TBK, m. 56) pozitif hukuktaki yansıma zarar örnekleri olarak ifade edilmektedir.79 Danıştay da yansıma zararı; hukuka aykırı bir fiilin muhatabı olan kişiden başka birinin bu fiil nedeniyle zarara uğraması olarak tanımlayarak bir kimsenin ağır beden zararına uğraması veya ölmesi durumunda yakınlarının uğradığı zararı yansıma zarar olarak kabul etmektedir.80 Depremde yaşamını yitirenlerin ya da ağır bedensel zarara uğrayanların yakınları da yansıma şeklinde uğradıkları manevi zararların tazminini talep edebileceklerdir. Yansıma zarar konusunda değinilmesi gereken ve kimi zaman yargısal kararlara da konu olan bir durum, zarar gören ile yansıma yoluyla zarar gören arasındaki yakınlığın varlığı bakımından aralarında hukuki bir ilişkinin aranıp aranmayacağı meselesidir. Ölüm nedeniyle yansıma yoluyla talep edilebilecek manevi zarar bakımından zarara uğrayanın mirasçı sıfatını taşıması gibi bir şart aranmamaktadır. Resmi nikahlı olmayan eşin de hukuken geçerli ya da korunması gereken bir evlilik olarak kabul edilmese de ölüm nedeniyle duyulan elem ve üzüntü için 79 Kılıçoğlu, s. 413. 80 Danıştay 8. Daire, 17.06.2022, Esas: 2020/1977, Karar:2022/4234, www.danistay. gov.tr

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1