Türkiye Barolar Birliği Dergisi 167.Sayı

160 Depremden Kaynaklanan Manevi Zararlardan İdarenin Sorumluluğu manevi tazminat talep edebilmesi mümkündür.81 Öneryıldız kararında AİHM de resmi nikahlı olmayan eşin ölümü nedeniyle manevi tazminata hükmetmiştir.82 Yakın akrabalık ilişkilerinde yakınlık unsurunun karine olarak kabul edilebileceği ancak yakınlığın tespiti bakımından ayrıca mağdurla yansıma yoluyla zarar gören arasında eylemli duygusal bir bağın varlığının da ispatlanması gerektiği belirtilmektedir.83 Fransız hukukunda mağdurla yansıma yoluyla zarar gören arasında hukuki bir ilişkinin bulunması zorunluluğu aranmamaktadır.84 Nitekim Fransız Danıştay’ı cerrahi müdahale nedeniyle gerçekleşen ölüm sonrası idarenin kusursuz sorumluluğu çerçevesinde ölen çocuğun boşanan anne ve babasının yeni eşlerinin çocukla geliştirdikleri duygusal yakınlığa binaen aralarında hukuki bir ilişki olmaksızın, manevi zararlarının tazmin edilmesi gerektiğine karar vermiştir.85 3. Tam Yargı Davalarının Açılması Depremden kaynaklanan manevi zararların idarece tam yargı davası kapsamında tazmin edilebilmesi için zararın idari bir işlemden ya da idari eylemden kaynaklanması gerekmektedir. 81 Karara konu uyuşmazlık, idare mahkemesinin imam nikahlı ve dört çocuklu eş için maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi yolundaki kararının Danıştay 10. Dairesince “evlilik dışı birlikte yaşam nedeniyle hukukumuzda korunması gereken haklar bulunduğunun kabul edilmediği” gerekçesiyle bozulması üzerine idare mahkemesince verilen ısrar kararının onanmasıdır. Onama kararına yazılan azlık oylarından birinde maddi tazminat ile manevi tazminat arasında ayrım yapılması dikkate değerdir. Karşı oyda imam nikahlı eş ve çocuklar lehine maddi tazminata hükmedilemeyeceği ancak manevi tazminata hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir. DİDDK, 17.10.1997, Esas:1995/79, Karar:1997/479, https://legalbank.net/belge/d-idrddk-e-1995-79-k-1997-479-t-1710-1997-danistay-idari-dava-daireleri-kurulu-karari/624343/ 82 Söz konusu karar ve resmi nikahlı olmayan eşin, yakın olarak kabul edilip resmi nikahlı eş ve çocuklarla eşit değerlendirilmesine ilişkin AİHM yaklaşımının ileride istenmeyen sonuçlar doğurabileceği yolundaki Yargıç Rıza Türmen’in muhalefet şerhi için bkz. AİHM Kararı, Öneryıldız/Türkiye, 30.11.2004, Başvuru No: 48939/99, parag. 3, 167, https://hudoc.echr.coe.int/fre#{%22languageisocode%22:[%22FRE%22],%22app no%22:[%2248939/99%22],%22documentcollectionid2%22:[%22GRANDCHAMB ER%22],%22itemid%22:[%22001-67616%22]} 83 Enes Yıldırım, “Türk Hukukunda Yansıma Zararlar”, ABD, Sayı:2023/1, s.260, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2947849 84 Petit/Frier, s.737-738. 85 Conseil d’État, section, 3 juin 2019, Mme Fougère-Derouet et M. Miet, n° 414098, kararına ilişkin Caroline Lantero, “Le préjudice causé par la mort d’un proche”, RFDA, 2019, p.1115, www.dalloz.fr

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1