Background Image
Previous Page  196 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 196 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Ayşen SEYMEN ÇAKAR

195

ifadesinin belirginleştirilmesi amacıyla veya bu suç tipiyle ilgili olarak

Birleşmiş Milletler tarafından pek çok uluslararası sözleşme imzalan-

mıştır. Tüm bu çalışmaların sonucu olarak insanlığa karşı suçlar, Roma

Statüsü’nde ayrıntılı şekilde yer almıştır. Suçun unsurları ve suç fiille-

ri Statü’de ayrıntılı şekilde açıklanmakla birlikte suç fiilleri sınırlı bir

şekilde sayılmamış ve ‘diğer insanlık dışı fiiller’ ifadesi ile suç kapsa-

mının genişletilebilmesi imkanı sağlanmıştır. Bu ise hukuki güvenlik

ilkesine ve kanunilik ilkesine aykırı bir durumdur. Her ne kadar amaç

suçların cezasız kalmasını önlemek dahi olsa bu şekilde bir belirsizlik

yaratmak hukuken savunulamayacak bir tutumdur.

Roma statüsü ile sürekli nitelikte bir uluslararası ceza mahkeme-

sinin kurulması ve uluslararası nitelikte suçların tanımlanması, yani

suçların, cezaların ve yargılama usulünün önceden belirli olması kişi-

ler için büyük bir güvence niteliğindedir. Sürekli nitelikte bir ulusla-

rarası ceza mahkemesi kurulmadan önce, uluslararası nitelik arzeden

suçların yargılanması için sadece mevcut olaya ve sanıklara yönelik,

suçun işlenmesinden sonra oluşturulan olağanüstü nitelikte mahke-

melerin kurulması yoluna gidilmiştir. Bu mahkemelerin statüleri ve

dolayısıyla kabul ettikleri suçlar ve suç unsurları birbirinden farklıdır.

Örneğin bir mahkeme statüsünde suçun unsurları daha kapsamlı iken

diğerinde daha dardır. Bu gibi net olmayan durumlar hukuka bakı-

şı etkiler ve hukuka olan güveni sarsar. Bir eylem bir durumda suç

iken diğerinde suç olarak tanımlanmıyorsa, yani suç konusunda açık-

lık yoksa toplumların hukuka olan inancı sarsılabilir. Mahkemelerin

hukuki olmaktan çok siyasi saikli olduğu düşünülebilir ki; çalışmada

belirtilen olağanüstü nitelikteki bu mahkemelerin güçlülerin adaletini

temsil ettiği ve savunduğu yönünde eleştiriler ileri sürülmüştür. İşte

bu gibi durumlara ve yorumlara sebep olmamak için uluslararası ceza

mevzuatının tartışmaya yer bırakmayacak şekilde netleştirilmesi ge-

rekmektedir ki Roma Statüsü bunu büyük ölçüde başarmıştır.

KAYNAKLAR

Alpkaya Gökçen,

“BM’de Irksal Ayrımcılık Yasağı, Erken Uyarı ve Soykı-

rım Suçunun Önlenmesi”

, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, C. 66,

No. 3, 2011, s.1-27