Background Image
Previous Page  195 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 195 / 441 Next Page
Page Background

Hukuki Bir Terim Olarak “Siber Savaş”

194

b. Siber Casusluk

Casusluk, çok eski çağlardan beri varlığını koruyan, tarihi gelişimi

içinde giderek kurumsallaşıp uzmanlaşmış son derece teknik ve ken-

dine özgü şartları olan bir meslektir. Devlet güvenliğine karşı işlenen

suçların en önemli, en tehlikeli ve en eskilerinden biri casusluk suçu-

dur. Devletlerin müstakil siyasi yapısının oluşumu harp sanatı kadar

eskidir. Casusluk, tarihe bakıldığında savaşta başarı vasıtalarından biri

olarak anlaşılmış ve bu gayeye hizmet için her zaman kullanılmıştır.

Casusluk, düşman menfaatine gözetlemek, gizli şeyleri bulmak

ve sağlamak için araştırmalar yapmak ve gerektiğinde istenilen yere

ulaştırmaktır.

48

Nitekim batı dillerinde

49

casusluk, gözetlemek anlamı-

na gelen

“spigare”, “epier”

fiilinden alınmış bir kelimedir.

50

1889 Lahey Antlaşması’nın 29. maddesinde casus;

“gizlice veya sah-

te kimlikle, muharip bir devletin harekât sahasında bilgi elde eden veya et-

meye çalışan kimse”

olarak tanımlanırken,

51

1907 Lahey Konferansı’nda

casus;

“gizli bir surette veya sahte bahanelerle hareket ederek hasım tarafa

bildirmek üzere muhariplerden birinin hareket mıntıkası hakkında malumat

alan veya almaya çalışan kimsedir”

şeklinde tanımlanmıştır.

52

Bu tarifler,

daha çok savaş zamanında yapılan askerî casusluğa ait olup, konunun

muhtelif şekillerini kapsayacak bir kapsam taşımamakta, mesela barış

48

Askerî Yargıtay 3. Dairesinin 25.1.1972 gün ve 1972/5-21 E.K. sayılı kararı. (Askerî

Yargıtay Kütüphanesi 3. Daire 1972 yılı kararlar klasörü); Askerî Yargıtay 3. Dai-

resinin 21.3.1972 gün ve 1972/93-102 E.K. sayılı kararı. (Askerî Yargıtay Kütüpha-

nesi 3. Daire 1972 yılı kararlar klasörü); Casus ve casusluğun Arapça bir kökene

sahip olduğu görülür.

“Câsûs”,

Arapça bir isim olarak anlamı,

“çaşıt”

(

Türk Dil

Kurumu Türkçe Sözlük

, 10. Baskı, 4. Akşam Sanat Okulu Matbaası, Ankara, 2005,

s.399); “hafiye”; “gizli haberler öğrenerek veya sırları çözerek haber veren”; “düş-

manın askerliğe dair haberlerini öğrenip bildiren kimse”dir. (Ferit Develioğlu,

Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat

, 24. Baskı, Aydın Kitabevi, Ankara, 2007, s.20).

49

Casusluk: Fransızca Espionnage; İngilizce Espionage; Almanca Spionage; İtal-

yanca Spionaggio; İspanya Espionaje; Rusça Şpionstvo; bunların kökü İtalyanca

spia (casus) kelimesinin abartılı sekli olan “spione” kelimesinden gelmektedir.

“spiare” (Eski Fransızca “iıpier”, Modern Fransızca “ipier”) gizli bakmak; Hind-

Avrupa kökü “spek”, tetkik etmek; Latince “specere”, görmek; Yunanca “skep-

testhein”, gizli bakmak.

Türk Ansiklopedisi

, Cilt 9, Maarif Basımevi, Ankara, 1958,

s. 490.

50

Abdullah P. Gözübüyük,

Alman, Fransız, İsviçre ve İtalyan Ceza Kanunlarıyla Mu-

kayeseli Türk Ceza Kanunu Açıklaması

, Cilt 1, 3. Baskı, Kazancı Yayınevi, Ankara, s.

509.

51

Türk Ansiklopedisi

, s. 490.

52

Atıf Akgüç,

“Casusluk Suçu”

,

Siyasi İlimler Mecmuası

, Yıl 10, Sayı 118, 1941, s. 478.