

TBB Dergisi 2013 (106)
Yargıtay Kararları
443
09.07.2008 günü Gerede Asliye Ceza Mahkemesince talimatla alı-
nan beyanında;
“Hayati Arslan’ı bir buçuk yıl önce Turgut ismi ile tanımış-
tım. Olaydan sonra isminin Hayati olduğunu öğrendim. Kendisi ile herhangi
bir alış verişim olmadı. Maktul Bülent, Hayati’nin oğlu olup onun yanında
çalışır. Bir yıl kadar önce Hayati benden hesaplı bir tarla istedi. Bir tanıdığına
verecekmiş. Ben de bulabileceğimi söyledim. Daha sonra Hayati tekrar aradı.
Tarlayı görmek istediğini söyledi. Ancak geleceği gün ben Ankara’da idim.
Hakan Erdem’e talimat vererek onları karşılamasını istedim. Telefonla irtibat
kurarak yeri Hakan aracılığı ile gösterdim. İki gün sonra yeri beğendiklerini
söyleyip almak istediler. Tarla bir başkasının elindeydi. Ben ondan almıştım.
Fakat tapu Celal Dağdeviren adına kayıtlıydı. Bu yüzden onu da çağırdım.
Hep birlikte tapuya gittik. Hayati’nin yanında oğlu Bülent ve yeri alan B.Y.,
benim yanımda da Hakan Erdem vardı. Tapuda işlemleri yapıp 45 milyarını
nakit, 35 milyarını da senet olarak aldım. Hayati, Bülent ve Bayram’ı yolcu
ettikten sonra iş yerine döndük. Yanımda çalışan Hakan; ‘iki gün önce tarlaya
bakmaya geldiklerinde Hayati’nin, kendisine; tarlanın gerçek yerini göster-
memesini, daha güzel ve yola yakın olan bir tarlayı göstermesini istediğini,
bu şekilde Bayram’a, satın aldığı tarlayı değil, bir başkasına ait yola yakın
tarlayı gösterdiğini’ söyledi. Bu duruma çok kızdım. Ne Hayati, ne de Bayram
ile bu konuda bir şey görüşmedim. Bir ay sonra Bayram, satın aldığı yeri bir
başkasına satacakmış. Hatta alacak kişi kadastro memuru ile tarlanın yerini
belirleyip ölçmek istemiş. Bana telefon ile durumu bildirdiler. Akşama doğru
yanıma gelen Bayram; ‘tarlanın yerinin kendisine gösterilen yer olmadığını,
çok daha ileride, yola uzaklığı iki kilometre olan değersiz bir yer olduğunu’
söyledi ve tarlayı iade edeceğini bildirerek parasını istedi. Ancak benim o an
nakit param yoktu. Kendisinden aldığım 35 milyarlık senedi geri verdim. 45
milyar nakit karşılığı olarak da aynı yerde iki arsa ve bir tarlayı tapuda adına
bedelsiz olarak devrettim. Amacım parayı ödeyinceye kadar teminat vermek-
ti. Ancak durum hem beni, hem de Bayram’ı rahatsız etti. Bu yüzden araş-
tırmaya başladık. Meğer bu işi Hayati ile oğlu Bülent baştan tezgâhlamış.
Bayram’a uygun bir yer bulup satın alacağını, bir kaç kişiye satabileceğini,
hatta müşterinin de hazır olduğunu söyleyip kandırmışlar. Hatta satın ala-
cağını söyledikleri yerin alıcısını bile bulmuş ve Bayram ile arasında pazarlık
yaptırmışlar. Oysa alıcı Hayati’nin adamıymış. Bu şekilde pazarlama işi yap-
mışlar. Bayram gibi pek çok kişiyi dolandırmışlar diye öğrendik. Eski Belediye
Başkanı Hacı Gazi Özgül bu işi temizlemem ve Bayram’ın zararını karşıla-
mam gerektiğini söyledi. Bayram arsayı alırken faizle para almıştı. Bu yüzden