

Yargıtay Kararları
442
içinde herhangi bir sorun olmadığını, Bayram’ın sinirlenerek küfretmeye baş-
ladığını söyledi. Ben olay yerine gittiğimde babamı yolun kenarında yatarken
gördüm. Ayrıca sırtında ayak izi vardı. Önceki ifademde olayı detayları ile
anlatamamış olabilirim. Şimdiki beyanım doğrudur”,
Olayın tek görgü tanığı olan Murat Duyar kolluk ve Cumhuriyet
savcılığında benzer olacak şekilde; “
B.Y.’i altı yedi ay kadar önce Haya-
ti Arslan ve oğlu Bülent Arslan bizimle tanıştırdı. Bizim bölgemizden yer
istediler. Biz de kendisine yer verdik. Bu satıştan yaklaşık iki üç ay sonra
B.Y.’e sattığımız yeri Oyaca Belediyesi Eski Başkanı Hacı Gazi Özgül geri
satın aldı. Karşılığında biraz para ve ağırlıklı olarak da çek verdi. Çeklerin
karşılığı çıkmayınca sanık parasını almak için Hacı Gazi Özgül ile daha önce
tartışmıştı. B.Y., 16.02.2007 günü gündüz iki üç defa beni cep telefonumdan
aradı. ‘Oyaca’ya geleceğim, benim işimi halledelim’ dedi. Tamam, gel halle-
delim dedim. Aynı gün saat 19.00 sıralarında Oyaca Kasabası’nda Özgür
Topal gelip; ‘Başkan seni çağırıyor, Önder ve Hakan da yanında’ dedi. Özgür
ile Eski Belediye Başkanı Hacı Gazi Özgül’ün petrol istasyonuna gittik. Ben
gittiğimde B.Y.’e ait aracın içerisinde Başkan, Önder ve Hakan Erdem oturu-
yorlardı. Direksiyonda Hakan vardı. Bana araca bin dediler. Ben de bindim.
B.Y.; ‘arabayla Oyaca’da dolaşalım’ dedi. Ben; petrolde oturalım dedim. An-
cak Başkan; ‘gel dolaşalım, önemli değil’ dedi. Tamam diyerek arabanın ön
tarafına bindim. Sol arkada Bayram, benim arkamda da Başkan oturuyordu.
Oyaca içerisinde bir tur atıp köyün çıkışına doğru giderken alacak verecek me-
seleleri konuşuluyordu. Bayram; ‘ne zaman ödenecek’ diye soruyordu. Oyaca
çıkışına varınca Bayram; ‘arabayı müsait bir yere çekin konuşalım’ dedi. Baş-
kan da; ‘sağda bir yerde dur’ dedi. Hakan da durdu. Aynı konu konuşulurken
B.Y. aşağıya indi. Biz de indik. B.Y. hiçbir şey söylemeden Başkan’a ateş etti.
Başkan yıkılırken bana doğru attı. Ancak beni vuramadı. Ben kendimi yan
tarafta bulunan şarampole attım. Tahminim beni vuruldu sandı. Daha sonra
Hakan’a da ateş açtı. Daha sonra bizi bırakarak arabasına binerek olay yerin-
den kaçtı. Ben olayın şoku ile koşarak petrole gittim. Başkanın oğlu Fatih ile
beraber yaralıların yanına geldik. Daha sonra Özgür’e telefon ettik. Başkanı
kendi arabası ile oğlu ve Özgür götürdü. Biz de Uğur ile birlikte benim ara-
cımla Hakan’ı hastaneye götürdük. Daha sonra vefat ettiklerini öğrendik”,
Maktul Hacı Gazi Özgül’ün, sanık B.Y.’e silah çekip çekmediği,
ateş edip etmediği ve kendisinde silah olup olmadığı yönündeki bir
soru üzerine;
“Başkanın yanında silah olup olmadığını bilmiyorum. Kendi-
sine ateş edildiğinde silah çekmedi
” şeklinde anlatımda bulunmuş,