

Yargıtay Kararları
440
namlu ve fişek yataklarından alınan svaplarda da atış artıklarına rast-
lanılmadığı,
Aynı raporda; maktule ait eşofman üstünün sol omuz bölgesinde
mevcut üç adet delik etrafında atış artıkları tespit edildiği ve dağılımın
yoğunluğuna göre, atışın yakın mesafeden yapıldığı sonucuna ulaşıldığı,
Adli Tıp Uzmanı tarafından sanığın olaydan sonra yapılan mu-
ayenesi sonucu vücudunda herhangi bir travmatik lezyonun saptan-
madığı,
Anlaşılmaktadır.
Maktul Bülent Arslan’ın babası olan Hayati Arslan aşamalarda
benzerlik gösteren beyanlarında;
“
Öldürülen Hakan ile Murat isimli
şahısları emlakçı olduğum için tanırım. Bana köylerinden arsa bulur-
lar. Bu arsaları satar onlara da emeklerinin karşılığı olarak biraz harç-
lık veririm. Sanık ile alışveriş konusunda görüşmedim. Ben ve oğlum
sanığa arsa satmadık. Satılmasına aracılık etmedik. İşleri oğlumla bir-
likte yaparız. Oğlum benden habersiz iş yapmazdı. Bütün yaptığı iş-
lerden haberim olurdu. 2006 yılının altıncı ayıydı. Oğlumla birlikte,
Murat Duyar ve Hakan Erdem’i ziyarete gitmiştik. Önder Yücel olarak
tanıdığım sanık da oradaydı. Sanık, Murat’a; ‘siz bana yanlış yer sat-
tınız, alın tarlanızı verin paramı’ dedi. Onlar da; ‘tarla sahibi parayı
yemiş, para yok’ dediler. Ben, devreye girip; adama yanlış yer sattıy-
sanız bedeline katlanacaksınız, parasını vereceksiniz, dedim. Benim ve
oğlumun konuyla ilgimiz bu kadardı. Oğlumun silahı vardı. Ancak
daha önce jandarma tarafından yakalandı. Benim tabancam da polis
tarafından yakalanmıştı”,
Maktul Bülent Arslan’ın eşi şikâyetçi Cennet Arslan da aşamalar-
da benzer nitelikteki beyanlarında;
“16.02.2007 günü saat 20.30 sırala-
rında evimizin önünde korna sesi duydum. Mutfağın kapısını açtım. ‘Ben
gündüz gelen Önder, Bülent’i çağırır mısın konuşacağım’ dedi. Eşim yatıyor-
du. Sesi duyunca ‘tamam’ dedi. Üzerine eşofmanını giydi ve dışarı çıktı. Hava
sisliydi. Arabadan sesler geliyordu. Önder isimli şahıs; ‘bir dakika konuşalım’
dedi. Eşimi arabanın yanına kadar götürdü. Yanındaki kişilerle birlikte eşimi
arabaya zorla bindirerek alıp götürdüler. Önder dediğim kişi, şimdi huzurda
bulunan ve asıl adının Bayram olduğunu öğrendiğim kişidir. Olay tarihinde
eşimin tabancası yoktu”,