

2013-2014 Yargı Yılı Açılış Konuşması
9
çıkılan bir yolun sonunda, hem gerçeğe ulaşılamaz hem de soruştur-
ma ve kovuşturma süreci, kamu düzenini, soruşturulan veya kovuş-
turulan suçtan daha fazla ihlal eder. Şöyle ki, adli yoldan sapılan, adil
yargılanma hakkı ihlal edilen her durumda, sadece soruşturulan veya
kovuşturulan bireyler değil, üçüncü kişiler de temel hak ve özgürlük-
lerinden, hukuki güvenliklerinden endişe etmeye başlarlar.
Unutulmamalıdır ki, bir kişi hayatı boyunca suç işlemeyeceğini ta-
ahhüt edebilir ve bu sözüne de sadık kalabilir. Ancak hiç kimse haya-
tında bir gün yargılanıp yargılanmayacağını bilemez. İşte bu sebeple
çağdaş ceza muhakemesinin kuralları, suçsuzluk karinesi temel hakkı
ekseninde, bir yandan suçu kesin hükümle sabit oluncaya kadar şüp-
heli ve sanığı, diğer yandan hayatlarında bir gün suçlanabileceklerini
ya da yargılanabileceklerini bilmesi gereken toplumun diğer bütün bi-
reylerini korur.
Adil yargılanma hakkının hukuk uygulamacıları tarafından içsel-
leştirilmediği, dolayısıyla sık sık ihlal edildiği toplumlarda bireyler, te-
mel hak ve özgürlüklerinin her an devlet tarafından ihlal edilebileceği
korkusuyla yaşarlar; kendilerini ifade etmekten çekinmeye başlarlar;
devlet aygıtını bir hizmet aracı olarak değil korkulan bir büyük abi
olarak algılarlar.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Çağdaş demokratik hukuk/devlet/toplum düzenlerinde muha-
keme hukukunun geldiği aşamada,
“gerçek”
e, sözlerin çarpışmasıyla
ulaşılabileceği kabul edilmektedir. Bunun için birbirine eşit üç maka-
ma ihtiyaç vardır:
• Mahkemelerden ve hâkimlerden oluşan yargılama makamı,
• Yargılama makamının tamamen dışında örgütlenmiş iddia makamı,
• Yargılama ve iddia makamları ile siyasi iktidardan tamamen ba-
ğımsız avukatların oluşturduğu savunma makamı.
Söz konusu makamların tamamı yargının kurucu unsurudur.
Bu unsurlardan mahkemeler ve hâkimler bağımsız ve tarafsız ol-
madıkları takdirde, adil yargılamadan ve dolayısıyla yargının adalet
dağıttığından söz edilemez.