

2013-2014 Yargı Yılı Açılış Konuşması
14
O halde çağdaş bir demokraside
“milli irade”
tabirini kullanmaya
devam etmek isteyenler, bu tabirin içinde siyasi iktidara muhalif dü-
şüncelerin de yer aldığını, hükümetlerin parlamentodaki çoğunlukla-
rına dayanarak her istediklerini yapamayacaklarını ve onlara oy ver-
meyenlerin de hükümeti olduklarını; insanlığın ortak değerlerini tem-
sil eden hukukun genel ilkelerine, usulüne göre yürürlüğe konulmuş
insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelere ve anayasaya uygun
davranılmasının zorunlu olduğunu unutmamalıdır. Anayasamızın
değişmez maddelerinde ifadesini bulan Cumhuriyetin temel nitelikle-
rinin siyasi iktidarı sınırladığı ve çoğunluğun azınlığa tahakkümünü
engellediği de hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır. Bu sınırlamalar-
la kastedilen, bazılarının ileri sürdüğünün aksine, azınlığın çoğunluğa
tahakkümü asla değildir; kastedilen, demokratik uzlaşma kültürüdür,
katılımcı demokrasidir, geçici bir çoğunluğun geçici bir azınlık üze-
rinde mutlak egemenlik kurmasının önlenmesidir; nasıl yaşayacağını,
hangi okula gideceğini, hangi inanca sahip olacağını, nerede ibadet
edeceğini, hangi ahlak kuralını benimseyeceğini kişilere dayatmaya
kalkışmamasıdır.
Demokratik hukuk devletinin, dolayısıyla çağdaş bir toplumun en
büyük düşmanlarından biri, kuşkusuz askeri darbelerdir. Askeri dar-
belerin demokrasi kültürünü yok ettiği, hiçbir soruna asla çare olma-
dığı, yeni ve çok daha büyük toplumsal sorunlara yol açtığı Türkiye
ve diğer ülkelerdeki tarihi örneklerle kanıtlanmıştır. İstisnasız bütün
askeri darbeler, demokrasinin vazgeçilmezi olan siyasi partilerin ku-
rumsallaşmasını önlemiş, sivil toplum örgütlenmelerine izin verme-
miş, demokrasinin bir yaşam biçimi olmasını engellemiş ve seçimden
seçime oy verilen, yeterli derinlikten yoksun bir demokrasi kültürü
yaratmıştır.
Askeri darbelerin ne kadar büyük felaketlere yol açabileceğinin en
güncel örneği, Türkiye’nin bu yönden haklı tepkisini ortaya koyduğu
Mısır’da yaşanmaktadır. Bu tepkinin dünya kamuoyu üzerinde etkili
olabilmesi için, ülkemiz içinde insan haklarına ve demokratik özgür-
lüklere azami saygı gösterilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
İster ülkemizde ister dünyanın başka bir yerinde olsun; barışçıl gös-
teri hakkını kullananlara şiddet uygulanması, göstericilerin gerçek mer-
milerle, hedef gözetilerek sıkılan gaz bombalarıyla, plastik mermilerle
veya kimyasal madde karıştırılmış tazyikli sularla öldürülmesi ya da